T.C. YARGITAY
15.Ceza Dairesi
Esas: 2013/26027
Karar: 2016/2969
Karar Tarihi: 04.04.2016
ÖZET: Senetteki yazı ve imzaların katılan ve sanıkların eli
ürünü olup olmadığına yönelik .....Dairesinden rapor alınarak, alacaklı yazısı
ile borçlu yazı ve imzasının katılanın eli ürünü olması halinde sanıkların borç
olarak verdiklerini söyledikleri miktarda nazara alınarak eylemin TCK’nın 209.
maddesi kapsamında açığa imzanın kötüye kullanılması kapsamında kalıp kalmadığı
da değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini
gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, hükmün bozulmasını
gerektirmiştir.
(5237 S. K. m. 209)
Dava ve Karar: Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede
sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar
müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ....’in katılanın 1994-1996 yılları arasında ....'da
ticaret ile uğraştığı sırada yanında çalıştığı, diğer sanık ...’ın da sanık
.....’in babası olduğu, aralarında hiçbir ticari ilişki olmayan sanık ....
adına 15 Haziran 2005 ödeme günlü 780.000 dolar ibareli senedin sanık .....
tarafından oğlu ....’e ciro edildiği ve ...... tarafından vekili aracılığıyla
.....Müdürlüğü'nün 2008/741 esas sayılı dosyası üzerinden katılan aleyhine icra
takibine konulduğu olayda;
Sanıkların katılanın birlikte iş yapma teklifi üzerine para
verdiklerini, karşılığında katılanın suça konu senedi verdiğini, ödeme
hususunda kendilerini oyaladığı, bu nedenle takibe koyduklarını savunmaları,
katılanın .. isimli şirketinde sanık ....’in yevmiyeyle çalıştığını, sık sık
şehir dışına çıktığından dolayı şirketten alacaklılara verilmek üzere açığa
senetler düzenleyip bıraktığı, o dönem işyerinde hırsızlık olduğunu, sanığın
suça konu senedi çalarak babası A. adına doldurup icra takibine koyduklarını,
senetteki eski damga pulunun da bunun kanıtı olduğunu beyan etmesi, .....
Laboratuvarı'nın 04/12/2008 tarihli ekspertiz raporuna göre; senette bulunan
"15.06.2005", "15 HAZİRAN 2005", "Yediyüzseksenbin
A:B:D.doları", "S..." ve "15.02.2005" içerikli
yazı-rakamlarının kendi aralarında benzerlik müşahede edildiği, söz konusu
yazıların bir şahıs eli ürünü olduğu, "..... kadriye beldesi ......"
isim-adres yazılarının kendi aralarında benzerlik müşahede edildiği, bu
yazıların ise ikinci bir şahıs eli ürünü olduğunun tespit edilmesi karşısında;
gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından hırsızlık olayına
ilişkin evrakların getirtilerek, senet çalındığına dair bir başvurunun bulunup
bulunmadığının tespiti, senetteki yazı ve imzaların katılan ve sanıkların eli
ürünü olup olmadığına yönelik .....Dairesinden rapor alınarak, alacaklı yazısı
ile borçlu yazı ve imzasının katılanın eli ürünü olması halinde sanıkların borç
olarak verdiklerini söyledikleri miktarda nazara alınarak eylemin TCK’nın 209.
maddesi kapsamında açığa imzanın kötüye kullanılması kapsamında kalıp kalmadığı
da değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini
gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sonuç: Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz
itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca
hükmün BOZULMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder