Pek
kötü veya onur kırıcı davranış 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun düzenlediği
özel boşanma sebeplerindendir. Pek kötü veya onur kırıcı davranış aynı zamanda mutlak
boşanma sebeplerindendir.
I. KONUSU
Pek
fena muamelenin kapsamına İsviçre Medenî Kanun'un 138 inci maddesinin bedensel
pek fena muameleler (les sevices graves, die schwere Mishandlungen) ile manevî
pek fena muamelelerin (les injures graves, die schvvere Ehrenkrânkung) gireceği
kabul edilmekteydi. Pek kötü davranışlara
- zulüm,
-
cinsi ilişkide pek fazla ileri gitmek
-
işkence,
-
ağır eziyet,
-
aç bırakmak,
-
acımasızca dövmek örneklenebilir.
Onur
kırıcı davranışlara ise ağır hakaret örnek verilebilir.
Kaynak
İsviçre Medenî Kanunu'nun 138 inci maddesinde "cana kast" "ağır
eziyet veya işkence" "ağır hakaret" üç ayrı boşanma sebebi
olarak gösterilmişti.
Pek
kötü veya onur kırıcı davranış özel ve mutlak nitelik taşıyan bir boşanma
sebebidir.
A- PEK KÖTÜ DAVRANIŞ SEBEBİYLE BOŞANMA
Öğretide
pek kötü davranış, "zulüm veya işkence" başlığı altında
sunulmaktadır.
Pek
kötü davranışın özel ve mutlak bir boşanma sebebi olması başka bir anlatımla
davalı tarafından gerçekleştirilen pek kötü davranışlar sebebiyle ortak yaşamın
davacı için çekilmez hale gelmiş olup olmadığı araştırılmayacağından pek kötü
davranışın zulüm veya işkence boyutunda olması şarttır.
Hemen
belirtmeliyim ki aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü
muamelede bulunan kimse iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
Tekrarlanmamak
koşuluyla tokatlama, hafif yaralama, zulüm ve işkence sayılamaz. Zulüm ve
işkencenin ise pek fena muamele kavramına sokulabilmesi için tekrarlanması şart
değildir.
Pek
kötü davranışın eşe ıstırap veren ve onun sağlığını bozacak ağırlıkta olması
gerekir. Bir kere bile acımasızca dövmek yeterlidir. Yargıtay da pek kötü
davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için dövme eyleminin bir defa
yapılmasının yeterli olduğu görüşündedir.
Davalı tarafından
gerçekleştirilen eylemin pek kötü davranış sayılıp sayılmayacağını hâkim
belirleyecektir. Hâkim davacı ve davalının;
-
karakterlerini,
-
kültür düzeylerini,
-
sosyal niteliklerini,
-
eğitim durumlarını,
-
yaşadıkları çevrenin yargı ve geleneklerini,
- yöresel yaşam ve davranış biçimlerini dikkate
almalıdır.
Aile
mahkemesi hâkimi davalı tarafından davacıya yapılan eylemin bu ölçütler dikkate
alınarak pek kötü davranış sayılıp sayılamayacağına karar verecektir.
Öğretide
ve uygulamadan zulüm ve işkenceye örnek olarak;
-
acımasızca dövmek,
-
aç bırakmak,
-
hastalık aşılamak,
-
aşırı derecede cinsel ilişkide bulunmak
-
mahzene kapatma,
-
soğuk taş üzerinde çıplak bırakmak,
-
hapsetmek,
-
anormal cinsel ilişkiye zorlamak eylemlerini verebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder