24 Mayıs 2018 Perşembe

PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ SEBEBİYLE BOŞANMA


Pek kötü veya onur kırıcı davranış 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun düzenlediği özel boşanma sebeplerindendir. Pek kötü veya onur kırıcı davranış aynı zamanda mutlak boşanma sebeplerindendir.

I. KONUSU

Pek fena muamelenin kapsamına İsviçre Medenî Kanun'un 138 inci maddesinin bedensel pek fena muameleler (les sevices graves, die schwere Mishandlungen) ile manevî pek fena muamelelerin (les injures graves, die schvvere Ehrenkrânkung) gireceği kabul edilmekteydi. Pek kötü davranışlara
-  zulüm,

- cinsi ilişkide pek fazla ileri gitmek

- işkence,

- ağır eziyet,

- aç bırakmak,

- acımasızca dövmek örneklenebilir.

Onur kırıcı davranışlara ise ağır hakaret örnek verilebilir.

Kaynak İsviçre Medenî Kanunu'nun 138 inci maddesinde "cana kast" "ağır eziyet veya işkence" "ağır hakaret" üç ayrı boşanma sebebi olarak gösterilmişti.

Pek kötü veya onur kırıcı davranış özel ve mutlak nitelik taşıyan bir boşanma sebebidir.

A- PEK KÖTÜ DAVRANIŞ SEBEBİYLE BOŞANMA

Öğretide pek kötü davranış, "zulüm veya işkence" başlığı altında sunulmaktadır.

Pek kötü davranışın özel ve mutlak bir boşanma sebebi olması başka bir anlatımla davalı tarafından gerçekleştirilen pek kötü davranışlar sebebiyle ortak yaşamın davacı için çekilmez hale gelmiş olup olmadığı araştırılmayacağından pek kötü davranışın zulüm veya işkence boyutunda olması şarttır.

Hemen belirtmeliyim ki aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Tekrarlanmamak koşuluyla tokatlama, hafif yaralama, zulüm ve işkence sayılamaz. Zulüm ve işkencenin ise pek fena muamele kavramına sokulabilmesi için tekrarlanması şart değildir.

Pek kötü davranışın eşe ıstırap veren ve onun sağlığını bozacak ağırlıkta olması gerekir. Bir kere bile acımasızca dövmek yeterlidir. Yargıtay da pek kötü davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için dövme eyleminin bir defa yapılmasının yeterli olduğu görüşündedir.

Davalı tarafından gerçekleştirilen eylemin pek kötü davranış sayılıp sayılmayacağını hâkim belirleyecektir. Hâkim davacı ve davalının;

- karakterlerini,

- kültür düzeylerini,

- sosyal niteliklerini,

- eğitim durumlarını,

- yaşadıkları çevrenin yargı ve geleneklerini,

-  yöresel yaşam ve davranış biçimlerini dikkate almalıdır.

Aile mahkemesi hâkimi davalı tarafından davacıya yapılan eylemin bu ölçütler dikkate alınarak pek kötü davranış sayılıp sayılamayacağına karar verecektir.

Öğretide ve uygulamadan zulüm ve işkenceye örnek olarak;

- acımasızca dövmek,

- aç bırakmak,

- hastalık aşılamak,

- aşırı derecede cinsel ilişkide bulunmak

- mahzene kapatma,

- soğuk taş üzerinde çıplak bırakmak,

- hapsetmek,

- anormal cinsel ilişkiye zorlamak eylemlerini verebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder