18 Temmuz 2018 Çarşamba

BİLİŞİM SİSTEMİNDEKİ VERİLERİ BOZMA SUÇU YARGITAY KARARI


T.C. YARGITAY
8.Ceza Dairesi
Esas:  2015/14054
Karar: 2016/5891
Karar Tarihi: 02.05.2016

ÖZET: Katılana ait ....@hotmail.com adlı e-posta adresine sanık tarafından şifreleri kırılmak suretiyle girildiği ve e-posta adresinin kullanılamaz hale getirildiği iddiasıyla açılan davada, E-Posta hesabına sanık tarafından giriş yapıldığının tespit edildiği ancak, girişinin engellendiği iddia edilmişse de bildirilen IP numaralarının bağlı bulunduğu internet hattında ne özellikte modem kullanıldığı, kablolu veya kablosuz olup olmadığı, şifreli olup olmadığı, modemden başka kullanıcıların internete bağlanılıp bağlanılmadığının belirlenmesi açısından ilgili internet sağlayıcısından bilgi istenmesi ve sanığa ait bilgisayar getirtilip uzman bilirkişi tarafından log kayıtları incelenerek sonucuna göre, katılana ait mail adresinin erişilmez kılındığı takdirde TCK.nun …mail adresine girilmesi ancak bu adrese erişimin engellenmemesi halinde aynı yasanın …maddesi kapsamındaki suçların oluşacağı dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırmaya dayanarak aksi şekilde hüküm kurulması, hükmün bozma sebebidir.

(5237 S. K. m. 243, 244) (5271 S. K. m. 260)

Dava ve Karar: Gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçinin 14.02.2014 tarihli talimat duruşmasında katılmak istediğini beyan ettiği, mahkemece katılma hususunda bir karar verilmediği, hükmü vekili aracılığıyla temyiz ettiği anlaşıldığından; şikayetçinin 5271 sayılı CMK.nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek ve davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;

Katılana ait ....@hotmail.com adlı e-posta adresine sanık tarafından şifreleri kırılmak suretiyle girildiği ve e-posta adresinin kullanılamaz hale getirildiği iddiasıyla açılan davada, E-Posta hesabına sanık tarafından giriş yapıldığının tespit edildiği ancak, girişinin engellendiği iddia edilmişse de buna ilişkin bir tespite rastlanmadığı gibi, erişimi engellenen adresin şikayetçiye ait olup olmadığının da belirlenmediği anlaşılmakla; bu husus ilgili internet sağlayıcısından sorularak adresin oluşturulma tarihi, kim tarafından oluşturulduğu ve IP (İnternet Protokolü) numarasının tespiti, ayrıca bu adresin faal olup olmadığı, katılan tarafından kendi adresine erişim sağlanıp sağlanmadığı, katılana ait e-mail adresinin şifresinin değiştirilip değiştirilmediği, değiştirilmişse hangi tarihte ve hangi IP numarası ile erişim sağlandığının ilgili internet sağlayıcısından ve e-mail adresinin bağlı olduğu şirketten sorulması, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, kablosuz modem kullanıldığından hattının başkaları tarafından girilip kullanılmış olabileceğine ilişkin savunması karşısında; bildirilen IP numaralarının bağlı bulunduğu internet hattında ne özellikte modem kullanıldığı, kablolu veya kablosuz olup

olmadığı, şifreli olup olmadığı, modemden başka kullanıcıların internete bağlanılıp bağlanılmadığının belirlenmesi açısından ilgili internet sağlayıcısından bilgi istenmesi ve sanığa ait bilgisayar getirtilip uzman bilirkişi tarafından log kayıtları incelenerek sonucuna göre, katılana ait mail adresinin erişilmez kılındığı takdirde TCK.nun 244/2. mail adresine girilmesi ancak bu adrese erişimin engellenmemesi halinde aynı yasanın 243/1. maddesi kapsamındaki suçların oluşacağı dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırmaya dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

Sonuç: Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.05.2016 gününde oybirliği ile, karar verildi.

BİLİŞİM SİSTEMİNE GİRME SUÇ DUYURUSU DİLEKÇE ÖRNEĞİ


… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA


MÜŞTEKİ                          :

VEKİLİ                                :

ŞÜPHELİ                            :

SUÇ                                    : Bilişim sistemine girme

SUÇ TARİHİ                       : …/…/…

AÇIKLAMALAR                :

1-) Müvekkilim …, … Ltd. Şti.’de …/…/… tarihinden beri çalışmaktadır. Müvekkilimin “www…..com” internet sitesinde “…@....com” adında mail (elektronik ileti) adresi bulunmaktadır. 

2-) Müvekkilim …/…/… tarihinde mail adresini kontrol ettiğinde hiç tanımadığı kişilerden ileti geldiğini tespit etmiştir. Daha sonra anlaşıldığı üzere adı geçen adres müvekkilime ait olmasına rağmen iletiler başka isime gelmektedir. Müvekkilimin mail adresinin şifresi bilgisayar korsanı(hacker) tarafından kırılmıştır. Bu şahıs müvekkilimin mail adresine girmekte ve bu adres üzerinden müvekkilim adına başka kişilerle yazışmaktadır. Bu kişi müvekkilimin özel bilgilerini ele geçirmiş ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmiştir.

3-) Bu nedenle şikayetlerimizi sunmaktayız.

HUKUKİ NEDENLER      : 5237 S. K.  m. 243 ve ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER        : Yazışma fotokopileri ve diğer deliller.

SONUÇ VE İSTEM        : Yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilimin e-posta adresine izinsiz giren şahsın tespit edilmesini, hakkında tahkikat yapılmak suretiyle cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini saygıyla talep ederiz. .../…/…

Müşteki Vekili
Av.

HAYASIZCA HAREKETLERDE BULUNMA SUÇU YARGITAY KARARI


T.C. YARGITAY
14.Ceza Dairesi

Esas:  2013/1412
Karar: 2014/10887
Karar Tarihi: 13.10.2014

ÖZET: Cezanın alt sınırından daha az belirlenmemesi gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.

(5237 S. K. m. 44, 105, 225)

Dava ve Karar: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Tüm dosya kapsamından, sanığın çöp atmak için sokağa çıkan mağdureye cinsel organını göstermekten ibaret eyleminin TCK.nın 105. maddesinde tanımlanan cinsel taciz ve 225. maddesinde tanımlanan hayasızca hareketlerde bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında TCK.nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK.nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırından daha fazla olması karşısında, hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından daha az belirlenmemesi gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.