CEZA MUHAKEMESİ
KANUNU'NDA SÜRELER
|
||
MADDE
|
KONU
|
SÜRE
|
25
|
Hakimin reddi
|
ret sebebinin öğrenilmesinden
itibaren yedi gün
|
41
|
Eski hâle getirme
|
engelin kalkmasından itibaren yedi gün
|
66
|
Bilirkişinin inceleme süresi
|
En fazla üç ay (Gerekçeli merci kararıyla
en fazla üç ay uzatılabilir.)
|
74
|
Gözlem süresi
|
üç haftayı geçemez (resmi sağlık
kurumunun istemi üzerine, her seferinde üç haftayı geçmemek üzere ek süreler
verilebilir, toplamı üç ayı geçemez)
|
91
|
Gözaltı
|
***Yakalama yerine en yakın hâkim
veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre en fazla oniki saat ***yakalama anından
itibaren yirmidört saati
geçemez ***Toplu
olarak işlenen suçlarda her
defasında bir günü geçmemek üzere üç gün uzatılabilir.
|
102
|
Tutuklulukta geçecek süre
|
***Ağır ceza mahkemesinin görevine
girmeyen işlerde tutukluluk süresi en
çok bir yıl (Zorunlu hallerde gerekçeli olarak altı ay
uzatılabilir) ***Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk
süresi en çok iki yıl
(Zorunlu hallerde üç yılı geçmemek üzere uzatılabilir)
|
105
|
Cumhuriyet savcısının tutuklama kararının geri alınmasını
istemesi ya da Şüpheli veya sanığın salıverilme istemlerine dair; istemin
kabulüne, reddine veya adli kontrol uygulanması hakkında karar verilecek süre
|
üç gün
|
108
|
Tutukluluğun incelenmesi
|
otuz gün
|
135
|
İletişimin tespiti
|
En çok iki ay (bir ay daha
uzatılabilir.) (örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak
gerekli görülmesi halinde her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç
ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir.)
|
140
|
Teknik araçlarla izleme
|
en çok üç hafta (gerektiğinde bir hafta
daha uzatılabilir) (örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili
olarak gerekli görülmesi halinde her defasında bir haftadan fazla olmamak ve
toplam dört haftayı geçmemek üzere uzatılabilir)
|
151
|
Müdafilik görevinden yasaklanma
|
Bir yıl(altı aydan fazla olmamak üzere
iki defa uzatılabilir)
|
172
|
Kovuşturmaya yer olmadığına dair
kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi üzerine yeniden soruşturma
açılabilecek süre
|
Kararın kesinleşmesinden itibaren
üç ay
|
173
|
Kovuşturmaya yer olmadığı
kararına itiraz
|
Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün
|
174
|
İddianamenin iadesi
|
İddianamenin ve soruşturma
evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş
gün
|
177
|
Sanığın savunma delillerinin
toplanması istemi
|
duruşma gününden en az beş gün önce
|
232
|
Gerekçenin dosyaya konulması
|
Hükmün açıklanmasından itibaren
en geç onbeş gün
|
247
|
Çağrılan sanığın çağrıya uyma
süresi
|
işlemlerin yerine getirildiğinin
bir tutanak ile saptanmasından itibaren onbeş gün
|
253
|
Uzlaşma teklifine cevap
|
kendisine uzlaşma teklifinde
bulunulduktan itibaren üç gün
|
253
|
Uzlaştırma işlemlerinin
sonuçlandırılması
|
Belgelerin örnekleri verildikten
itibaren otuz gün
(Cumhuriyet savcısının kararıyla yirmi
gün uzatılabilir)
|
268
|
Hakimin ya da mahkemenin
kararlarına itiraz
|
Öğrenme gününden itibaren yedi gün (başkaca hüküm yoksa)
|
270
|
Hakimin ya da mahkemenin
kararlarına itiraz
|
Öğrenme gününden itibaren yedi gün (başkaca hüküm yoksa)
|
276
|
İstinaf isteminin reddi halinde
itiraz
|
ret kararının tebliğinden
itibaren yedi gün
|
277
|
İstinaf istemine cevap
|
tebliğ tarihinden itibaren yedi gün
|
291
|
Temyiz süresi
|
hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün
|
295
|
Süre tutumdan sonra gerekçeli
temyiz
|
temyiz başvurusu için belirlenen
sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün
|
296
|
Temyiz isteminin reddine itiraz
|
ret kararının kendisine
tebliğinden itibaren yedi gün
|
297
|
Temyize cevap
|
tebliğ tarihinden itibaren yedi gün
|
308
|
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının
Daire kararına itirazı
|
ilâmın kendisine verildiği
tarihten itibaren otuz gün (Sanığın
lehine itirazda süre aranmaz)
|
332
|
Cumhuriyet savcısı, hâkim veya
mahkeme tarafından bilgi istemine cevap
|
on gün
|
SÜRELERİN HESABI (Madde
39)
|
||
***Gün ile belirlenen süreler,
tebligatın yapıldığının ertesi günü işlemeye başlar.
***Süre, hafta olarak belirlenmiş ise, tebligatın yapıldığı günün, son haftada isim itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer. ***Süre, ay olarak belirlenmiş ise tebligatın yapıldığı günün, son ayda sayı itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer. Son bulduğu ayda sayı itibarıyla karşılığı olan gün yoksa; süre, ayın son günü mesai saati bitiminde sona erer. ***Son gün bir tatile rastlarsa süre, tatilin ertesi günü biter. ***Adli tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır. |
22 Temmuz 2018 Pazar
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU'NDA SÜRELER
BASİT YARGILAMA USULÜNE TABİ DAVA VE İŞLER
BASİT YARGILAMA USULÜ (6100 S. K. m. 316-322)
*** Basit yargılama usulünde dava açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur. Dava ve cevap dilekçeleri Adalet Bakanlığı tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde hazırlanacak yönetmelikte belirlenecek formun doldurulması suretiyle de verilebilir.
*** Basit yargılama usulünde cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak mahkeme durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek bir süre verebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhal bildirilir.
*** Basit yargılama usulüne tabi davalarda taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.
*** Basit yargılama usulünde taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.
*** Basit yargılama usulünde iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.
*** Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.
*** Çekişmesiz yargı işlerinde, niteliğine uygun düştüğü ölçüde, basit yargılama usulü uygulanır.
*** Basit yargılama usulünde daha önce karar verilemeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.
*** Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.*** Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez.
*** Basit yargılama usulünde Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hallerde, hakim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir.
*** 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.
*** Paylaştırma ve ortaklığın giderilmesi için satış yapılması gereken hallerde, hakim satış için bir memur görevlendirir. Taşınır ve taşınmaz malların satışı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır.
*** Diğer kanunların “sözlü” yahut “seri yargılama usulü”ne atıf yaptığı hallerde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır.
BASİT YARGILAMA USULÜNE TABİ DAVA VE İŞLER
Basit yargılama usulü kanunlarda açıkça belirtilenler dışında, aşağıdaki durumlarda uygulanır:
Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler
Doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler
İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazlar
Her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler
Hizmet ilişkisinden doğan davalar
Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar
Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler
Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler
KAYNAK
Adana boşanma avukatı
Adana boşanma avukatı
Adana boşanma avukatı
Adana ceza avukatı
Adana ceza avukatı
Adana ceza avukatı
https://avukat-mustafa-akcal-hukuk-burosu.business.site/
20 Temmuz 2018 Cuma
İRTİKAP SUÇU YARGITAY KARARI
T.C. YARGITAY
5.Ceza Dairesi
Esas: 2014/2938
Karar: 2016/6697
Karar Tarihi: 23.06.2016
ÖZET: Sanıklar hakkında irtikap
suçundan kamu davası açıldığı, müşteki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bu
suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 233 ve 234.
maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer
haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde,
usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi
Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı
sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hükümler kurulması hükmün bozulmasını
gerektirmiştir.
(3628 S. K. m. 17, 18) (5271 S. K.
m. 233, 234, 237) (5237 S. K. m. 43, 53, 55, 250, 257) (YCGK. 12.02.2008 T.
2007/9-230 E. 2008/23 K.)
Dava ve Karar: Mahalli mahkemece
verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
İrtikap suçundan zarar gören
müşteki Hazinenin vekili aracılığıyla vermiş olduğu 07/01/2014 havale tarihli
dilekçeyle davaya katılma isteminde bulunup hükümleri temyiz ettiğinin
anlaşılması karşısında, 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK'nın
237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak davaya katılan olarak kabulüne,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12.02.2008 gün ve
2007/9-230 Esas, 2008/23 sayılı Kararı ve hükmolunan ceza miktarına göre sanık
... müdafiin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de
gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verildikten sonra
gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında irtikap suçundan
kamu davası açıldığı, müşteki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bu suçun
zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 233 ve 234. maddeleri
gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını
kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava
ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur
ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan
yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Tapu Sicil müdürü olarak görev
yapan sanık ...'nin mağdurlar ..., ... ve ...'ten masraf adı altında 50-150 TL
arasında değişen miktarlarda paranın kendisine ya da ... Lokantası'na ödenmesi
gerektiğini söylemesi, mağdurların yaptıkları ödemelerin yasal bir zorunluluk
olmadığını bilebilecek konumda olmaları, hatta bazılarının sanığın bu paraları
kendisi için aldığından haberdar olduğunu bilmeleri karşısında, irtikap suçu
için yasanın aradığı anlamda bir zorlama ve iknadan söz edilemeyeceğinden sabit
görülen eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sonraki düzenlemelere
nazaran açıkça lehine olan TCK'nın 257/3. maddesinde düzenlenen zincirleme
görevinin gereklerine uygun davranmak için kamu görevlisinin çıkar sağlaması
suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliğinde yanılgıya düşülmesi ve ayrıca
temel cezalar alt sınırdan belirlenmesine karşın, TCK'nın 250/4. maddesinin
uygulanması sırasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan
uygulama yapılması sureti ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Katılan ...'nin babasından kalan
arazilerini kardeşleri ile aralarında anlaşarak paylaştıklarını ve bu anlaşmaya
göre tapuda işlemlerinin yapılmasından sonra sanık ...'nin “adam başı 100'er TL
masrafınız var, bana topla getir dediğini”, kendisinin de dışarıda bekleyen
kardeşlerinden toplayarak sanığa verdiğini iddia etmesi Mahkemece'de oluşun bu
şekilde kabul edilmesi karşısında, katılan ...'nin kardeşlerinin mağdur sıfatı
ile dinlenilmesinden sonra TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanıp
uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması ve katılanın ekonomik durumu
araştırılarak tespitinden sonra irtikap edilen menfaatin 700 TL olan değeri de
nazara alınarak TCK'nın 250/4. maddesi uyarınca sanığın cezasında makul oranda
indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, noksan araştırma ve yeterli olmayan
gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmesi,
Sanık ... hakkında temel cezalar
alt sınırdan belirlenmesine karşın, TCK'nın 55/3. maddesinin uygulamasında
yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin üst sınırdan uygulama yapılması,
Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015
tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015
tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın
53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk
bulunması,
Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, O yer
C.Savcısı, katılan ... vekili, sanık ... müdafii ve müşteki Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan
hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321.
maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/06/2016 tarihinde oybirliği ile, karar
verildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)