11 Ocak 2024 Perşembe

İŞÇİ ALACAKLARI DAVASINDA REKABET YASAĞI

REKABET YASAĞI / REKABET YASAĞININ İHLALİNE YÖNELİK CEZAİ ŞART

Rekabet yasağı 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 396-447 maddelerinde düzenlenmiştir. Düzenleme gereği rekabet yasağı hallerinin ikiye ayrılarak incelenmesi uygun olacaktır.

1-) İşçinin özen ve sadakat borcunun bir sonucu olarak, işçi; işverenin üretim ve iş sırlarını, ticari bilgilerini, hizmet akdinin devamı esnasında veya sonrasında üçüncü kişilere açıklayamaz,  kendi yararına kullanamaz. Bu borç hizmet ilişkisinin bir sonucu olarak Yasanın 396. Maddesinden doğmakta olup, ayrıca rekabet yasağı sözleşmesi düzenlenmesi zorunlu değildir. İşveren, işçinin özen ve sadakat borcuna aykırı davranışı nedeniyle zarara uğradığını kanıtlar ise genel hükümler uyarınca zararının tazminini talep edebilecektir.

2-)) Bunun dışında, taraflar arasında; hizmet akdinin devamı esnasında veya sona ermesinden sonra, işçinin işverenle rekabet etmeyeceği, işverenle rekabet halindeki başka işverenler nezdinde çalışmayacağı, işverenin ticari sırlarını açıklamayacağı vb. konularda yazılı bir sözleşme yapılarak, aksi davranış halinde işçinin işverene belli bir tutar ceza ödemesinin kararlaştırılması da mümkündür.  

Fakat gerek Yasa metninde ve gerek Yargıtay uygulamasında, güçsüz konumda olan ve işe girmek için rekabet yasağı sözleşmesini imzalamak durumunda kalan işçinin, ekonomik geleceğinin tehlikeye düşmesine önlemek maksadıyla, bir kısım sınırlamalar getirilmiştir.

Görevli Mahkeme

Rekabet yasağına aykırı davranış hizmet akdinin devamı esnasında meydana gelmişse İş Mahkemeleri, hizmet akdinin bitiminden sonra meydana gelmişse Ticaret Mahkemeleri görevlidir.

“Rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitiminden sonraki bir tarihte ihlal edilmesi iş mahkemelerini görevli olmaktan çıkarmaktadır. Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29.02.2012 tarihli 2011/11-781 esas, 2012/109 karar sayılı ilamında da hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 818 sayılı Kanun'un 348. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken uyuşmazlıklara ilişkin davaların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-3. maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve mutlak ticari davaların görülme yerinin ise açık biçimde ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Yasadan doğan özen ve sadakat borcu dışında, rekabet yasağı sözleşmesinin yazılı olarak yapılması zorunludur.

İşçinin yaptığı iş gereği, işverenin müşteri bilgilerini, üretim ve ticari sırlarını öğrenecek konumda olması, bu bilgilerin işçi veya üçüncü kişiler tarafından öğrenilmesinin işverene önemli bir zarar verme ihtimalinin bulunması halinde, rekabet yasağı sözleşmesi geçerli kabul edilecektir.

Rekabet yasağı sözleşmesi, (fesihten itibaren) en fazla iki yıl geçerli kabul edilmektedir.

Yer bakımından, işçinin çalışma imkanını tamamen ortadan kaldıracak şekilde yapılan düzenlemeler geçersiz kabul edilmektedir. Çalışma yasağı alanının Tüm Türkiye veya bölge olarak belirlenmesi genelde kabul edilmemekte, İl olarak belirlenmesi ise kabul görmektedir. Ancak belirleme yapılırken yapılan işin nitelikleri de dikkate alınmaktadır. 

Yasaklanan iş türünün, işverenin faaliyet alanı ile sınırlı olarak belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin makine mühendisi olan işçinin “makine mühendisi olarak çalışmayacağına” yönelik bir düzenleme geçerli kabul edilmemektedir. 

 Hizmet sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın veya işçi tarafından haklı nedenle sona erdirilmesi halinde rekabet yasağının sona ereceği kabul edilmektedir.

Rekabet Yasağına aykırı davranış halinde işçinin işverene ödemesi kararlaştırılan tutarın sınırlandırılması (hakkaniyet indirimi) Hakimin takdirindedir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder