19 Temmuz 2018 Perşembe

ZİMMET SUÇU YARGITAY KARARI


T.C. YARGITAY
5.Ceza Dairesi
Esas:  2014/3239
Karar: 2014/3687
Karar Tarihi: 03.04.2014
  
ÖZET: Suç tarihi itibariyle günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü nazara alındığında, zimmet miktarı olarak kabul edilen …. TL'nin değerinin az olduğu ve TCK'nın 249/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması isabetsizdir.

(5237 S. K. m. 43, 53, 247, 249)

Dava ve Karar: Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;

Mahkemenin 19/04/2012 günlü ek kararı ile sanık F. hakkındaki davanın ölüm nedeniyle düşmesine karar verildiği ve bu karara yönelik temyiz talebi bulunmadığı anlaşılmakla incelemenin sanık Hüseyin hakkındaki hükümle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

TCK'nın 247/1-2. maddelerinin uygulanması sonucu verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının 43. madde ile arttırılmasıyla belirlenen cezanın 8 yıl 16 ay 15 gün yerine 9 yıl 4 ay 15 gün hapis olarak tayini, takdiri indirim sonrası verilen ceza doğru hesaplandığından sonuca etkili bulunmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Suç tarihi itibariyle günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü nazara alındığında, zimmet miktarı olarak kabul edilen 4.467,76 TL'nin değerinin az olduğu ve TCK'nın 249/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,

Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanık hakkında 53/5. madde gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar sadece bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken anılan maddenin 1. fıkrasının tüm alt bentlerini kapsar şekilde ve cezanın yarısından da daha az süreyle hak yoksunluğuna hükmolunması,

Sonuç: Kanuna aykırı, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

ZİMMET SUÇU YARGITAY KARARI


T.C. YARGITAY
23.Ceza Dairesi
Esas:  2015/3712
Karar: 2015/6077
Karar Tarihi: 04.11.2015
  
ÖZET: Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere; 01.01.2009 tarihinden sonra avukatların vekalet aldığı kişiler adına dava açıp sonuçlandırarak tahsil ettikleri paraları müvekkillerine ödememek şeklinde gerçekleşen eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu değil TCK'nın 247. maddesinde yazılı zimmet suçunu oluşturacağının anlaşılmış olması karşısında dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

(2797 S. K. m. 14) (5237 S. K. m. 247)

Dava ve Karar: Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” hükmüne yer verilmiştir.

İncelenen dosya içeriğine göre;

Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 02/05/2014 tarih 2013/170 E, 2014/4862 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 01.01.2009 tarihinden sonra avukatların vekalet aldığı kişiler adına dava açıp sonuçlandırarak tahsil ettikleri paraları müvekkillerine ödememek şeklinde gerçekleşen eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu değil TCK'nın 247. maddesinde yazılı zimmet suçunu oluşturacağının anlaşılmış olması karşısında;

Sonuç: İddianamedeki anlatım, nitelendirme ve Yargıtay Kanunu'nun değişiklikten önceki 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi (5.) Ceza Dairesi'nin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın ilgili daireye gönderilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.