30 Temmuz 2018 Pazartesi

GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU YARGITAY KARARI


T.C. YARGITAY
15.Ceza Dairesi
Esas:  2015/7070
Karar: 2015/31705
Karar Tarihi: 02.12.2015

ÖZET: Sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun görevi yaptırmamak için direnme eylemleri birden fazla kişi ile gerçekleştirdiği anlaşıldığı halde bu sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Hüküm onanmıştır.

(5237 S. K. m. 151, 265)

Dava ve Karar: Kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun görevi yaptırmamak için direnme eylemleri birden fazla kişi ile gerçekleştirdiği anlaşıldığı halde bu sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıca TCK'nın 265/3. maddesi ile arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Sonuç: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun beraat kararı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 02.12.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.


GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU YARGITAY KARARI

T.C. YARGITAY
4.Ceza Dairesi
Esas:  2015/10477
Karar: 2015/37543
Karar Tarihi: 11.11.2015

ÖZET: Sanığın görevi kötüye kullanma eylemini on iki katılan ve mağdura yönelik gerçekleştirmesi karşısında, TCK'nın maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

(5237 S. K. m. 61, 257)

Dava: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılanın en son bildirdiği adres yerine MERNİS adresine tebligat yapılması karşısında, öğrenme ile temyiz süresinin başlayacağı ve temyizin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:

Karar: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-İlçe milli eğitim müdürü olan sanığın, siyasi parti seçimlerinde kendisine destek vermeyen katılana ait sürücü kursunun 11 kursiyerinin sınav giriş belgelerindeki fotoğrafların üzerlerini mühürlemeyip ve evrakı zamanında teslim etmeyerek mühür eksikliğini telafi edilemez hale getirmek suretiyle mağdur ve katılanların sınavlarının geçersiz sayılmasına neden olması ve sonucunda mağdurlar ve katılanların yeniden ücret ödeyerek sınava girmek zorunda kalmaları biçiminde gerçekleşen eylemi icrai ve bireylere karşı keyfi nitelikte olduğundan, TCK'nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca hüküm kurulması,

2-Sanığın görevi kötüye kullanma eylemini 12 katılan ve mağdura yönelik gerçekleştirmesi karşısında, TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Sonuç: Kanuna aykırı, sanık İ.. T.. ve katılan O.. E..'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle Hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

KAYNAK
http://benimavukatım.com