30 Temmuz 2018 Pazartesi

İFTİRA SUÇU YARGITAY KARARI


T.C. YARGITAY
16.Ceza Dairesi
Esas:  2015/1153
Karar: 2015/1604
Karar Tarihi: 28.05.2015
  
ÖZET: Somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı, eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu, iddiaların kanıtlanamamasının iftira suçunun mevcudiyetine sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden, unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi isabetsizdir.

(5237 S. K. m. 267)

Dava ve Karar: Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı, eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu, iddiaların kanıtlanamamasının iftira suçunun mevcudiyetine sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden, unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

Sonuç: Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla ye-rinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.


http://benimavukatım.com

İFTİRA SUÇU ŞİKAYET DİLEKÇESİ


… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
                                                                                                                     
ŞİKAYETÇİ                        :

VEKİLİ                                :

ŞÜPHELİ                             :

SUÇ                                       : İftira

SUÇ TARİHİ                       : …/…/…

AÇIKLAMALAR               :

1-) Müvekkilimiz ile üst komşusu olan şüpheli …. …. adresinde ikamet etmekte olup; aralarında “halı veya kilim silkeleme” tartışması çerçevesinde yaklaşık olarak iki yıldır husumet bulunmaktadır. Öyle ki bu yaşanan bu tartışmalar sık sık yaşanmakta olup, sonucu karakol boyutuna kadar varan kavgaları içermektedir.

2-)  Aralarındaki sürekli gerginlik ve tartışmaların verdiği husumet sebebiyle şüpheli ….., .../…/… tarihinde müvekkilimiz hakkında “Hırsızlık Suç Duyurusu”nda bulunmuştur. Söz konusu suç duyurusu çerçevesinde müvekkilimiz hakkında soruşturmaya başlanıp, evinde arama yapılmasına sebebiyet verilmiş, müvekkilimiz aleyhine tanıkların söylemleri üzerine de müvekkilimiz hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunduğu gözetilerek kamu davası açılmıştır.

3-) …/…/… tarihinde açılmış olan kamu davasındaki delillerin soyutluğu ve tanık ifadelerinin de çelişkili olması sebebiyle müvekkilimiz hakkında beraat kararı verilmiş ve bu karar …/…/… tarihinde de kesinleşmiştir.

4-) Müvekkilimiz hırsızlık yapmadığı kesin olarak sabit olup, söz konusu suçu işleyecek bir kişiliğe sahip değildir. Şüphelinin müvekkilimize iftira ederek hukuka aykırı bir fiil isnat ederek müvekkilimiz hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasına sebebiyet vermiştir.

HUKUKİ NEDENLER      : 5237 S. K.  m. 267 ve ilgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda açıklanan nedenlerle şüphelinin cezalandırılması için gerekli soruşturmanın yapılarak hakkında kamu davası açılmasını, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. …/ …/ …
                                              
                                                                                                          Şikayetçi Vekili
                                                                                                               Av.

GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU YARGITAY KARARI


T.C. YARGITAY
23.Ceza Dairesi
Esas:  2015/15028
Karar: 2015/6439
Karar Tarihi: 11.11.2015
  
ÖZET: Somut olay incelendiğinde; sanığın görevlilere karşı ne şekilde direndiği ve görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan cebir ve/veya tehdit eyleminin olayda ne şekilde gerçekleştiği belirtilip buna ilişkin deliller açıkça tartışılmadan, “olay yerinde zabıta görevlilerine mukavemet ederek” şeklindeki soyut bir anlatımla yetinilerek, sanık hakkında mahkumiyetine karar verilmesi isabetsizdir. Hüküm bozulmuştur.

(5237 S. K. m. 43, 265) (5320 S. K. m. 8) (1412 S. K. m. 321)

Dava ve Karar: Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanığın, suç tarihinde, trafik ışıklarında dilencilik yapan eşinin görevli zabıta memurları olan mağdurlar Ş.. Ç.. ve E.. S.. tarafından, .. UZY .. plakalı zabıta aracına işlem yapmak üzere alındığını görmesi üzerine, zabıta aracının camına vurmak suretiyle kırarak zarar verdiği ve zabıta görevlilerinin eşi hakkında işlem yapılmasını engellediği, sanığın bu surette kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,

A) Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde,

Sanığın zabıta aracının camına vurmak suretiyle zarar verdiği, sanığın samimi ikrarı, mağdur beyanları, tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamında anlaşıldığından, kamu malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

B) Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde,

Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1) Görevi yaptırmamak için direnme suçu, seçimlik hareketli bir suç olup kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir ve tehdit kullanılması ile oluşabilecektir. Cebir, kamu görevlisine karşı fiziki güç kullanılmasıdır. Cebrin sınırı, kasten yaralama suçunun temel şekli veya daha az cezayı gerektiren hâli kapsamında olmalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; sanığın görevlilere karşı ne şekilde direndiği ve görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan cebir ve/veya tehdit eyleminin olayda ne şekilde gerçekleştiği belirtilip buna ilişkin deliller açıkça tartışılmadan, “olay yerinde zabıta görevlilerine mukavemet ederek” şeklindeki soyut bir anlatımla yetinilerek, sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

2) Kabule göre de; sanığın, birden fazla mağdura karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu tek fiille işlediğinin anlaşılması karşısında TCK'nın 43/1-2 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.


http://benimavukatım.com