Sigorta Tahkim Komisyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sigorta Tahkim Komisyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Aralık 2023 Perşembe

TARIM SİGORTALARI

Türkiye’de Tarım Sigortaları

Tarım, nüfusun temel ihtiyaç maddelerini üreten bir kesim olması nedeni ile stratejik bir öneme sahiptir ve diğer sektörler içerisinde doğal, ekonomik, sosyal ve kişisel risklerden en çok etkilenen sektördür. Bundan dolayı tarım üstü açık fabrikaya benzetilir.

Tarım makro ekonomik açıdan stratejik olarak desteklenmesi ve uzun vadeli istikrarlı politikalarla yönlendirilmesi gereken bir sektördür.  Türkiye’de tarım sektörü uzun yıllar boyunca popülist politikalarla idare edilmiş ve bu nedenle de asıl sorunlar giderek büyümüştür. Bu sorunlardan birisi de sigortadır. Tarımda, teknik tedbirler ile önlenmesi mümkün olmayan riskler sık sık görülmekte ve Ülkemiz gibi gelir düzeyi genellikle çok düşük olan çiftçiler için her yıl büyük felaketlere neden olmaktadır. Bütün gelişmiş ve bir çok gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, ancak tarım sigortaları uygulamasıyla bu felaketlerin neden olduğu zararlar karşılanabilir.

Gelişmiş ülkelerin yıllar önce başlatmış oldukları “tarımda risk yönetim teknikleri” uygulamaları ve alt yapı çalışmaları sonucu “doğa” olayları büyük ölçüde “afet” olmaktan çıkarılmıştır. Bu ülkeler kendi doğal, sosyal, temel ekonomik yapılarıyla tarım politikaları dikkate alınarak bilinçlendirilmiş tarım ürün sigorta sistemlerini kurmuşlar ve böylece çiftçilerinin çok az bir masrafla zararlarını karşılayarak muhtaç oldukları ekonomik ve sosyal güvence kavuşmaları sağlanmıştır. Sigortadan amaç sigortalının net varlığında bir azalma meydana gelmesini önlemektir. Bunun için sigorta sektöründe oluşan yığın hasarları karşılamak için her ülkede çeşitli şekillerde devlet desteği yapılmaktadır. Ülke tarımındaki teknolojik gelişmelere karşın kontrol edilmeyen doğal afetlerin sebep olacağı ürün ve hayvan kayıplarından doğan zararlar tarım sigortaları vasıtasıyla karşılanabilirler.

TÜRKİYE’DE TARIM SİGORTASI UYGULAMALARI

Genel Durum ve Yasal Düzenlemeler

Tarım sigortaları uygulamaları 1957 yılında başlamış olmasına ve risklerin giderek arttığı bilinmesine rağmen, çiftçinin gelir düzeyinin sürekli düşmesi, tarım sigortaları için bir devlet politikasının oluşmamış olması, Tarım ve sigorta sektörlerindeki bilgi ve ilgi eksikliği, daha kolay işlere yönelme arzusu gibi faktörler tarım sigortalarının diğer tarımsal faaliyetler yanında daha az gelişmesinde rol oynamışlardır.

1987 yılında Tarım Sigortaları'nın geliştirilmesi için planlı bir çalışma başlatılmıştır.”Tarım sigortasını tarımcılar yapmalıdır ”başlığıyla hazırlanan “Türkiye için Tarım Sigortaları'nı Geliştirme Planı” (Tanfer Dinler-1987) çerçevesinde öncelikle Tarım ve Sigorta Sektörü'ne konunun öneminin anlatılması, tanıtımı ve çiftçiye götürülen sigorta hizmetlerinin sağlıklı bir alt yapıya kavuşturulup, yaygınlaştırılmasına çalışılmıştır.

1995 yılına gelindiğinde gelişmenin yeterli olmadığı görülmüş, bunu engelleyen faktörler ve diğer ülke örnekleri incelenerek, Tarım Sigortalarının ortak bir sistem içerisinde uygulanması için tarım sigortalarına gönül vermiş kişiler bir araya gelerek, Tarım Sigortaları Vakfı'nı(TSV) kurmuşlardır.

Tarım Sigortaları branşında faaliyet gösteren resmi ve özel tüm sigorta ve reasürans şirketlerinin Tarım Sigortaları Vakfına üye olmasından sonra özellikle, tarım ürünleri hasar tespitinin aynı teknik bilgilerle bağımsız uzmanlar tarafından belirlenmesini sağlayarak, çiftçinin hasarlarını gerçek değerlerle ödeme amacıyla ortak hizmet veren bağımsız bir hasar havuzu oluşturulmuştur.

Diğer taraftan vakıf sigortalı olanların yanı sıra sigortasız ürün ve risklere ait bütün istatistiksel veriler ayrıca bilgi bankası şeklindeki bir veri havuzunda toplanmakta ve değerlendirilmektedir. Tüm veriler GIS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) içerisinde ayrı ayrı analiz edilmekte ve prim fiyatlarına esas teşkil edecek aktüeryal çalışmalar yapılmaktadır.

Planlı çalışmalardan sonra, Tarım Sigortaları konusu tarım sektöründe de ilgi görmeye başlamış, 6. Beş Yıllık Kalkınma Planında“ Tarım sigortalarının gelişmesi için devlet desteğini öngören yasal düzenlemelerin yapılması” şeklinde yer almıştır. Bu 7. ve 8. Kalkınma Planlarında aynı şekilde devam etmiştir. 

“1.Tarım Şurası Çalışma Belgesi ”nda konuya ayrıntılı bir şekilde yer verilmiş, ortak hizmetler için TSV tarafından kurulan hasar havuzuna prim üretim havuzu da eklenmesi ile tarım sigortaları havuzunun kurulması, doğal afetler ile ilgili Devlet yardımı öneren ancak uygulamada işlerliği olmayan yasaların kaldırılması Devletin çiftçinin sigorta primine destek olarak doğal afet sigortalarının başlamasını gerçekleştirecek yasal düzenlemelerin yapılması da önerilmektedir.

1998 yılı Hükümet programında yer alan “Tarımsal politikalarla ilgili yapısal değişim projesi” tarım ürünleri sigortası yasasının çıkarılması ve devlet desteğinin sağlanmasını öngörmektedir.

Bu proje çerçevesinde ilgili kurumların katılımı ile Hazine Müsteşarlığınca yürütülen çalışmalarda 3 ayrı yasa taslağı yer almış (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, T.Dinler, Hazine Müsteşarlığı) sonuçta Hazine Müsteşarlığı tarafından “Tarım Sigortaları Teşviki Hakkında Kanun Tasarısı” başlığında yayımlanmıştır.

2000 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığının başlattığı Tarım Reformu Uygulama Projesi (TARUP)-Agricultural Reform Implementation Project (ARİP) çerçevesinde tarımda devlet destekli doğal afet sigortalarının başlaması öngörülmüştür.

2001 yılında program çerçevesinde tarım sigortalarını engelleyen iki yasadan biri olan 5254 sayılı yasa yürürlükten kaldırılmıştır. 2090 Sayılı diğer yasa yürürlükte olmasına rağmen hasar ödemelerine ilişkin fon iptal edildiği için uygulamada aktif değildir.

Bugün için Devletin doğal afetler karşısında çiftçiye karşılıksız yardımları yapmasını sağlayan uygulamaların tamamı kaldırılmış durumdadır. Ancak, çiftçiye güvence sağlayacak, Tarımda Doğal Afet Sigortaları Yasası da çıkarılmamıştır. 2001 yılında bir taraftan, ARİP Projesinin, Dünya Bankası kredisi ile desteklenmesi için bir ön çalışma başlatılmış, diğer taraftan yasal düzenlemelere ilişkin alt yapı çalışmaları yürütülmüştür.

2002 yılı sonunda 58.Hükümetin “Acil Eylem Planı”nda da tarım sigortalarının geliştirilmesi için bundan sonraki yapılacak uygulamalara esas olacak hedefler belirlenmiştir. 59. Hükümetin acil eylem planında öngörülen politikaları benimsemesi ile Tarım Sigortası şu an ki hükümetinde programında bulunmaktadır.

Bu plan, Tarımda Devlet Destekli Doğal Afet Sigortası Yasası' nın bir yıl içerisinde çıkarılmasını ve kuraklık, don, sel sigortaları uygulamalarının esaslarının belirlenmesi, primlerin devletçe desteklenmesini öngörmektedir.   

Özel Sigortalar Tarafından Uygulanan Tarım Sigortasında Mevcut Durum

Halihazırda Ülkemizde 9 Sigorta Şirketi tarafından Tarım Sigortası uygulanmaktadır. Çitçilerin sigortaya katılımı özel isteğe bağlı olup, şuanda sigortalılık oranı dolu %0.1, Hayvanda ise %0,5 civarındadır.

Ülkemizdeki 62 özel sigorta şirketinin sadece 9 tanesi tarım sigortası ile uğraşmaktadır. Bu sigorta şirketleri de Sigorta Kapsamları şu şekildedir;

Tarım Ürünleri Dolu Sigortası; dolu vuruşunun ürünlerde neden olduğu miktar eksilmesi, meyve ve sebzelerde ek primle kalite kaybını sigorta kapsamına almaktadır.

Sera Sigortası; doğal afetler nedeniyle serada ve içindeki ürünlerde meydana gelen hasarlar sigorta kapsamına alınmaktadır.

Hayvan hayat sigortası; ölümler ve yavru atma sigorta kapsamındadır.

Kümes hayvanları sigortası; Ölümler ve istisna olarak hırsızlık ve esrarengiz kayıplarda  sigorta kapsamına alınmaktadır.

Tarım ürünleri sigortası hasar tespitleri ise şu şekilde yapılmaktadır; Sağlıklı bir hasar tespiti sistemi oluşturmak üzere, Tarım Sigortalar vakfı bağımsız bir kurum olarak 1995 yılında kurulmuştur. Tarım branşında çalışan sigorta şirketleri Vakfın üyesidir. Hasar tespitleri, üye şirketlerin imzalamış oldukları Hasar Tespitleri çalışma esasları çerçevesinde yürütülmektedir. Vakfın masrafları, sigorta ve reasürans şirketinin yıllık primlerinin %4’ü oranındaki bağışlarıyla karşılanmaktadır. Sera ve dolu sigortalarında hasar tespitleri Vakfın bölge koordinatörü vasıtasıyla tarım uzmanlarına yaptırılmaktadır. Hayvan hayat sigortasında ise hasar tespitleri için vakıf yerel veterinerleri kullanılmaktadır. 

TARIM SİGORTASINDAN ÜRETİCİLERİN BEKLENTİLERİ

Hemen hemen her ülkede sigorta uygulaması pilot projelerle başlatılıp ve kapsamı kademeli olarak genişletilmekte, sigorta sistemine üretici, devlet ve sigortacının katılımı, finansmanı, teminat verilen riskler ve ürünler, sigorta şirketlerinin çalışma esasları ve organizasyonlar farklılıklar göstermektedir. Ancak kendi ülkesine uygun gerekli yasal, kurumsal ve teknik alt yapıyı oluşturmuştur.

Bitkisel ürün sigortalarında 1957 yılından beri uygulanmakta olan geleneksel dolu sigortalarının yanı sıra kuraklık, don, sel gibi risklere karşı sigorta yapabilmenin dünya genelinde olduğu gibi bizde de 2 kuralı olduğu bilinmektedir. Bunlardan birincisi; mevcut dolu sigortalarının alt yapısını geliştirmek, ikincisi devletin prim desteğini sağlamak.

Çiftçinin ödeyeceği doğal afet sigortaları priminin ABD ve AB ülkelerinin çoğunda olduğu gibi Türkiye'de de %50'sinin devlet tarafından karşılanacağı öngörüsü bugün için Tarım, Sigorta ve kredi temin edilen finans kurumları tarafından da kabul edilebilir görülmektedirler.

Ülkemizde günlük politik çıkarlardan uzak ülke menfaatlerini uzun vadeli koruyan politikalara ihtiyaç vardır. Tarım sigortasının öncelikle bu bilinç ile ele alınması üreticimizin olduğu kadar ülkemizin gıda güvenliği içinde şarttır. Desteklemenin boyut değiştirdiği günümüzde Türk tarımında sigorta sistemlerinin geliştirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir.

Bu konudaki beklentileri şu şekilde özetleyebiliriz.

       Devlet tarım sigortalarının primine ve/veya hasarına destek sağlamalıdır.

       Üreticilerin sigorta bilincinin oluşturulması yönünde eğitim programları uygulanmalıdır.

       Üreticilerin sisteme inancı sağlanarak, hasar halinde tatmin edici düzeyde bir ödeme yapılacağı ortaya konulmalıdır.

       Primler üreticilerin ürettikleri ürünlerin üretim, risk ve bölge özellikleri dikkate alınarak tespit edilmelidir.

       Prim ödemelerinde üreticilerin üretim ve hasat dönemleri dikkate alınmalıdır.

       Sigorta hizmetlerinin köylere ulaştırılması sağlamak için sigorta şirketlerinin acente ağlarını geliştirecek sistemleri kurmalıdırlar.

       Tarımsal üretim ve risk değerlerine bağlı kayıtların alındığı Tarım Sigortaları Vakfı veri bankasında TZOB kayıtlarının da sisteme entegre edilmesi konusundaki ortak projeler desteklenmelidir.

       Üreticinin tek mesleki örgütü olan TZOB, bundan sonra geliştirilecek tarım sigortaları organizasyonunda sürekli yer almalıdır.


Adana boşanma avukatı Avukat Mustafa Akçalı

Adana ceza avukatı Avukat Mustafa Akçalı

26 Aralık 2023 Salı

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU

BAŞVURU NASIL YAPILIR?

HANGİ KONULARDA BAŞVURUDA BULUNULABİLİR?

BAŞVURUMUN MALİYETİ NEDİR?

İTİRAZ SÜRESİ VE ŞEKLİ 

Sigorta tahkim komisyonu 14.06.2007 tarih ve 26552 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesiyle, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde kurulmuştur.

Komisyon, bir Müsteşarlık temsilcisi, iki Birlik temsilcisi, bir tüketici derneği temsilcisi ile Müsteşarlıkça belirlenen bir akademisyen hukukçu temsilcinin katılımı ile oluşmuştur.

Sigortacılık yapan kuruluşlardan, sigorta tahkim sistemine üye olmak isteyenler, durumu yazılı olarak Komisyona bildirmek zorundadır. Sigorta tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen kişi, ilgili kuruluşun sisteme üye olduğu tarihten sonra gerçekleşen rizikolar bakımından, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim usulünden faydalanabilir.

Sigorta Tahkim Komisyonu Çalışmalarını Nasıl Yürütür?

• Sigorta Tahkim Komisyonu, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı ile Komisyon müdür ve müdür yardımcıları, büro müdür ve müdür yardımcıları, raportörler ile diğer çalışanlardan teşekkül eder.

• Sigorta Tahkim Komisyonu, çalışmalarını, Komisyon üyelerinden oluşan Komisyon Başkanlığı ile Başkanlığa bağlı görev yapan Komisyon müdürü, Komisyon müdür yardımcısı, sigorta raportörleri ve diğer yardımcı personel eliyle yürütür.

• Komisyon Başkanlığı, bir Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, iki Birlik temsilcisi, bir tüketici derneği temsilcisi ile Müsteşarlıkça belirlenecek bir akademisyen hukukçu temsilcinin katılımı ile oluşur.

• Sigorta Tahkim Komisyonu'nun merkezi İstanbul'dadır.

• Komisyona yapılan başvurular öncelikle raportörler tarafından incelenir ve bu aşamada çözümlendirilemeyen başvurular, Komisyon tarafından bağımsız sigorta hakemlerine iletilir.

Sigorta Tahkim Komisyonu'na Kimler Başvurabilir?

• Uyuşmazlık yaşadığınız sigorta kuruluşu, Sigorta Tahkim Komisyonu'na üye ise ve ilgili kuruluşa başvuruda bulunduğunuzda kuruluşun nihai cevabı sizi tatmin etmedi ise (veya 15 iş günü içinde cevap vermemiş ise ) başvuru formunu eksiksiz doldurup ekindeki belgelerle birlikte komisyona şahsen ya da postayla başvuruda bulunabilirsiniz.

• Komisyonun başvurunuzu değerlendirmeye alabilmesi için uyuşmazlık konusu rizikonun ilgili kuruluşun üyelik tarihinden sonra meydana gelmiş olması gerekmektedir.

Sigorta Tahkim Komisyonu'na Kimler Başvuruda Bulunabilir?

• Sigorta ettiren veya sigortadan menfaat sağlayan kişiler, üye sigorta kuruluşlarıyla yaşadıkları sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için Komisyona başvurabilir.

• Bu kapsamda, sigorta sözleşmesinden doğan bir uyuşmazlığa istinaden üye sigorta kuruluşuna başvurmuş, ancak talebi karşılanmamış olan sigortalı, sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesi ile menfaattar olarak belirlenmiş gerçek ve tüzel kişilerin Komisyona başvuru yapmaları mümkündür.

• Ancak başvurunuzun Komisyon tarafından ele alınabilmesi için uyuşmazlığın mahkemeye, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine veya Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde tahkime intikal etmiş olmaması gerekmektedir.

Başvuru Nasıl Yapılır?

• 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile kurulmuş olan Sigorta Tahkim Komisyonu, üye sigorta kuruluşları ile sigorta ettiren veya sigortadan menfaat sağlayan kişiler arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları, bağımsız sigorta hakemleri aracılığı ile adil, tarafsız ve hızlı bir şekilde çözmeyi amaçlamaktadır.

• Komisyona yaptığınız başvurular ilke olarak dosya üzerinden değerlendirilecek ve ancak hakemlerce gerekli görüldüğü takdirde duruşma düzenlenecektir.

• Bu nedenle haklılığınızı ispatlayacak bütün belgeleri komisyona ulaştırmak, daha sağlıklı bir karar verilmesi bakımından önem taşımaktadır.

• Komisyona başvurunuzu postayla ya da şahsen yapılabilir.

• Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16 ıncı maddesi uyarınca Komisyona başvuruların başvuru formu doldurularak yapılması zorunludur. Sadece ıslak imzalı başvuru formları kabul edilecek olup, faksla yapılan başvurular dikkate alınmaz.

• Başvuru formu bilgisayar üzerinde doldurulduğu takdirde çıktısının alınıp imzalandıktan sonra Komisyona iletilmesi gerekmektedir.

• Ayrıca mahkemeye, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca tahkime veya Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne intikal etmiş uyuşmazlıklar hakkındaki başvurular da Komisyon tarafından değerlendirilmeyecektir.

Sigorta Tahkim Komisyonu'na Hangi Konularda Başvuruda Bulunulabilir?

• Komisyona üye bir sigorta kuruluşu ile aranızdaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlık için  başvuruda bulunmanız mümkündür.

• Ancak Komisyona başvuruda bulunmadan önce mutlaka talebinize ilişkin olarak ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmuş olmanız gerekmektedir.

Sigorta Tahkim Komisyonu'na Hangi Tarihten Sonra Ortaya Çıkan Uyuşmazlıklar Bakımından Başvuru Yapılabilir?

• Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuruda bulunulabilmesi için uyuşmazlığa konu rizikonun, hakkında başvuruda bulunulan sigorta kuruluşunun tahkim sistemine üye olduğu tarihten sonra meydana gelmiş olması gerekmektedir.

• Üyelik tarihinden önce meydana gelen rizikolara ilişkin başvurular Komisyon tarafından dikkate alınmayacaktır.

• Bununla birlikte başvuru sahibi ve üye sigorta kuruluşunun aralarında yapacakları açık ve yazılı bir sözleşmeyle, üyelik tarihinden önce meydana gelmiş olan somut bir uyuşmazlık hakkında da Komisyona başvuruda bulunulabileceğini kararlaştırma hakları saklıdır.

Sigorta Tahkim Komisyonu'na Başvurumun Maliyeti Nedir?

Sigorta Tahkim Komisyonu'na Başvurum Sonucunda Verilen Kararlara Karşı Dava Açılabilir mi?

Parasal sınırlar her yıl yeniden belirlenmektedir.

• Sigortacılık yapan kuruluş ile sigorta ettirenler arasındaki tutarı …  TL'ye kadar olan uyuşmazlıklarda, sigorta hakemleri tarafından verilen kararlar kesindir.

• Ancak, … TL ve üzerindeki uyuşmazlıklar hakkındaki sigorta hakemi kararlarına karşı kararın bildiriminden itibaren 10 gün içinde Komisyon nezdinde bir defaya mahsus olarak itiraz edilebilir.

• … TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar taraflarca temyiz edilebilir.

• Bu miktarın altında kalan uyuşmazlıklara itiraz hakem heyetince verilen kararlar kesindir.

Hakem Kararlarına Karşı İtiraz Yolu 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinde yapılan ve 18 Ekim 2013 tarihinde yürürlüğe giren yasal değişiklikle birlikte, yasanın yürürlüğe girdiği söz konusu tarihten itibaren sigorta hakemlerince … Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararlara karşı kararın Komisyonca ilgiliye Bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz hakkı tanınmıştır. Hakem kararına karşı itirazda bulunulabilmesi için kararın 18 Ekim 2013 veya daha sonraki bir tarihte verilmiş olması ve karara konu uyuşmazlığın … TL veya daha yüksek bir miktarda olması gerekmektedir.

… TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları yasayla belirlenen süre içinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir.

… TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için taraflar temyize gidebilirler.

İtiraz Süresi

• İtirazın hakem kararının ilgiliye bildiriminden itibaren en geç 10 gün içinde Komisyona yapılması gerekmektedir. Süresinde yapılmayan itirazlar hiçbir surette değerlendirmeye alınmayacaktır.

• İtiraz süresi hakem kararının ilgili tarafa bildirildiği tarihte başlar ve her bir taraf için bildirim tarihi esas alınarak ayrı ayrı hesaplanır.

• Hakem kararının ilgili tarafa bildirim tarihi ve itiraz tarihinin belirlenmesinde PTT kayıtları esas alınacaktır. Bunun dışındaki yollarla yapılan itirazlarda (kargo, kurye, şahsen vb.) itirazın süresi içinde Komisyona ulaşması itiraz edenin sorumluluğundadır. Mesai saati bitiminden sonra yapılan itirazlar bir sonraki gün yapılmış sayılır.

İtiraz Şekli

İtiraz için Komisyonun internet sitesinden temin edilebilecek itiraz başvuru formunun doldurulması, gerekli itiraz başvuru ücretinin Komisyonun banka hesabına yatırılması ve ıslak imzalı itiraz başvuru formu aslı ile itiraz başvuru ücretinin ödendiğini gösteren dekont suretinin 10 günlük itiraz süresi içinde Komisyona ulaştırılması gereklidir.

İtirazların Sonuçlandırılması

• Hakem kararlarına karşı Komisyona yapılan itirazlar öncelikle Komisyonda usul yönünden incelenecek ve süresi içinde veya usulüne uygun yapılmayan itirazlar Komisyon itiraz yetkilisi tarafından reddedilerek yatırılan itiraz ücretinin yüzde doksanı ilgiliye iade edilecektir.

• İtirazın usulüne uygun yapıldığı görüşüne varıldığı takdirde itiraza konu dosya İtiraz Hakem Heyeti listesinden seçilerek oluşturulan 3 kişilik İtiraz Hakem Heyetine tevdi edilecek ve iki aylık yasal süre içinde karara bağlanacaktır. İtiraz Hakem Heyetince verilen karar Komisyonca taraflara bildirilecektir.

İtiraz Hakem Heyeti Kararının Hukuki Etkisi

• Süresi içinde ve usulüne uygun şekilde yapılan itiraz 5684 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin on ikinci fıkrası uyarınca hakem kararının kesinleşmesini önler ve kararın icrasını durdurur.

12 Aralık 2023 Salı

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası

ÖNEMLİ NOT: Trafik kazası nedeniyle sigorta şirketlerine karşı açılan tazminat, değer kaybı ve diğer davalarda sigorta şirketine başvuru yapılması gerekmektedir. Bu sebeple dava açmadan önce sigorta şirketi ile iletişime geçerek e posta yoluyla zararınızın giderilmesi talebinde bulunmanızı tavsiye ederiz. Sigorta şirketine yapılan başvuru sonrasında mahkemelerde dava açmak yerine Sigorta Tahkim Komisyonu'na da başvuru yapılabilir. 

NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVACI :

VEKİLLERİ :

DAVALILAR : 1) … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ

2) … GENEL SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ

DAVA KONUSU : Trafik kazasında yolcuların bedensel zarara uğraması nedeniyle, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere), zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak sürekli iş gücü kaybı tazminatının, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi hk. (Trafik kazası nedeniyle tazminat davası)

HARCA ESAS : Fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla her bir davalıdan … TL olmak üzere toplam … TL (6100 Sayılı HMK Md 107'ye göre belirsiz alacak davası) 

AÇIKLAMALAR :

1-) Ekte sunmuş olduğumuz trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere … plaka sayılı kamyonet sürücüsü …, şoför …ün sevk ve idaresindeki plaka sayılı motosiklete çarpması ile motosiklette yolcu konumunda bulunan müvekkilin yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya sebebiyet vermiştir. … plakalı kamyonetin zorunlu trafik sigorta poliçesi davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne ait olup poliçe numarası …’tür. … Plaka sayılı motosikletin zorunlu trafik sigortası davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne ait olup poliçe numarası …’dır.

2-) Olayla ilgili olarak kaza tutanağı ekte sunulmuştur. Ekte sunulmuş olan tutanakta kazaya karışan tarafların kusur oranları belirtilmemiş olup kusur oranlarının saptanması açısından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ediyoruz.

3-) Kaza nedeniyle Müvekkil … ağır şekilde yaralanmıştır. Müvekkilin tedavi gördüğü … Devlet Hastanesi’nden alınmış olan rapor ekte sunulmuştur. Müvekkilin tedavi gördüğü hastanelere yazı yazılarak Müvekkilin Tüm Tedavi, Film, Grafi Ve Epikriz Raporların İstenilmesini, beden gücü kayıp oranın belirlenmesi için yetkili sağlık kurullarından rapor alınmasını talep ediyoruz.

4-) Davamız 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası” olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman hesap bilirkişisinden alınacak rapora göre, kesin belirlenecek tazminat tutarının harcı yatırıldıktan sonra, olay tarihindeki sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunuyoruz.

5-) Müvekkil …’nın yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı motosiklet ve bu araç ile kazaya karışan … plaka sayılı aracın zorunlu trafik sigortaları araçların kusurları oranında fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla, her bir sigorta şirketinden bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah edilmek üzere şimdilik …’er TL maddi tazminat ve temerrüt tarihinden işletilmek üzere faizi müvekkilimiz adına talep ediyoruz.

YASAL NEDENLER : 2918 sayılı KTK., Borçlar Kanunu, 5684 sayılı Yasa, Sigorta Genel Şartları, 6100 sayılı HMK. vb.

DELİLLER :

1-) Trafik Kazası İle İlgili Tutanaklar,

2-) Davalı … Sigorta A.Ş.’ye ait … Poliçe numaralı Hasar dosya örneği, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ait … poliçe numaralı Hasar Dosya Örneği (Sigorta Şirketlerinden istenecektir)

3-) … Devlet Hastanesinden verilen davacı …’ya ait Epikriz Raporları.

4-) Ekonomik durum araştırması,

5-) Bilirkişi İncelemesi, ve her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, trafik kazasında müvekkilin bedensel zarara uğraması nedeniyle, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere),zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak sürekli iş gücü kaybı tazminatının, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep ederiz.

Davacı Vekilleri

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası