dava dilekçesi örneği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dava dilekçesi örneği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ocak 2024 Cumartesi

BAĞIŞLAMA İŞLEMİNİN İPTALİ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

BAĞIŞLAMA YOLU İLE TAPUDA YAPILAN DEVİR İŞLEMİNİNİN İPTALİ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Bağışlamanın iptali dilekçe örneği

TEDBİR TALEPLİDİR

NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DAVACI                   :

VEKİLİ                     :

DAVALI                   :

KONU                        : Bağışlama yolu ile tapuda yapılan devir  işleminin iptali istemidir.

AÇIKLAMALAR    :

1-) Müvekkilimiz …’in Oğlu … ile gelini …, … 1. Aile Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile … tarihinde boşanmışlardır. Söz konusu mahkeme kararı ekte sunulmuştur.

2-) Davalı …, müvekkilimiz …’e, müvekkil adına kayıtlı … ili, … ilçesi, … Mah. … Ada … parselde kain taşınmazı, kızı …’in üzerine devir etmesi şartı ile oğlu … ile tekrar barışacağını ve evleneceğini beyan etmiş, bunun üzerine müvekkil davalının isteğini kabul ederek davalı … ile Oğlu …’ın tekrar barışarak evlenmeleri şartı ile kendi üzerine kayıtlı olan taşınmazı bağışlama yolu ile torunu …’e tapuda devretmiştir.

3-) Davalı …, müvekkilin üzerinde kayıtlı bulunan taşınmazı kızının üzerine devir edilmesini sağlamak için böyle bir yola başvurmuş ve bağışlama işlemi gerçekleştikten sonra bağışlama şartını yerine getirmemiştir. Kendisi ile şifahi olarak yapılan görüşmelerden hiçbir sonuç alınamamıştır.

4-) Müvekkil tarafından bağışlama yolu ile … üzerine tapuda devredilen … ili, … ilçesi, … Mah. … Ada … parselde bulunan taşınmaz üzerine, taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla tedbir konulması talebinde bulunuyoruz.

5-) Açıklanan nedenlerle, müvekkilimiz tarafından şartlı olarak bağış yoluyla yapılan devir işleminin, şartların yerine getirilmemiş olması nedeniyle iptali istemi ile mahkemenize başvurulması zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER       : 6098 S. K. m. 285, 288, 290, 291, 292, 297, 616

HUKUKİ DELİLLER         :

1-) Tapu kayıtları, Nüfus Kayıtları

2-) Noter Sözleşmesi

3-) Keşif, Bilirkişi, Tanık ve her türlü yasal delil

SONUÇ VE İSTEM             : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, müvekkilimizin bağışlama yolu ile yapmış olduğu devir işleminin iptaline, … ili, … ilçesi, … Mah. … Ada … parselde bulunan taşınmaz üzerine tapunun üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, vekaleten talep ederim. …

  Davacı Vekili

TANIKLAR

1-)

2-)

5 Ocak 2024 Cuma

SİGORTALILIĞIN TESPİTİ DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Sigortalılığın tespiti davası


… (…)  İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI        :

VEKİLİ          :

DAVALILAR :  1-)

    2-) Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü)   

KONU            : Müvekkilin … tarihinden … tarihine kadar geçen süre içinde davalı …’na ait … sigortalı olarak çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin … olarak tespiti ile sigorta hizmetlerinden faydalandırılmasına karar verilmesi isteminden ibarettir. (Sigortalılığın tespiti davası)

AÇIKLAMALAR

1-) Müvekkil … ile … tarihleri arasında davalı …’na ait …inde çalışmış bulunmaktadır. Müvekkil bu çalışması esnasında işveren tarafından sigortalı yapıldığını ve sigorta primlerinin ödendiğini bilmektedir. Müvekkilin sigortası davalı tarafından … tarihinde yapılmıştır.

2-) Müvekkil … Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’ne dilekçe ile durumu bildirmiş ve davalı hakkında şikayette bulunmuştur. Müvekkil hakkında ifade tutanağı düzenlenmiştir. Bu tutanaklar ekte sunulmuştur. Müvekkil 10 yıl boyunca yılın altı ayı davalıya ait … mağazasında sabah 08:00 den Akşam 20:00 a kadar Cumartesi günleri tam gün olmak üzere çalışmıştır. Yılın diğer altı ayında ise davalıya ait …de tam gün olarak çalışmıştır. Müvekkil bu çalıştığı süre içerinden aylık net olarak … TL maaş almıştır. Müvekkil işten ayrılırken sadece 1 yıllık tazminat olarak hesaplanan … TL ücret almıştır.

3-) Bu durum müvekkilimizin maddi kayba uğramasına neden olduğu gibi emeklilik işlemlerinin de gecikmesine sebep olmuştur. Müvekkilin söz konusu çalışmalarına aynı işyerinde çalışan …, …, … ve … tanık olarak dinlenebilir.

4-) Müvekkilin SGK … Bölge Müdürlüğünün söz konusu yıllara ilişkin çalışmalarını sigortalık hizmetlerinden sayabilmesi ve sigorta başlangıç tarihinin … olarak tespiti için bu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ DELİLLER             : İş Yeri Dosyası, Sigorta Dosyası, Tanık Beyanları, SGK ya yazılan şikayet dilekçesi ve ifade tutanağı ve ilgili diğer yasal deliller.

 SONUÇ VE İSTEM              :Açıklanan nedenlerle müvekkilin davalının işyerinde yukarıda belirtilen tarihler arasında çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin … tarihi olarak tespiti ile bu süreler içinde yatırılmayan primlerin davalı tarafından yatırılmasına, müvekkilin bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz. …

 Davacı Vekili

UYARMA CEZASINA İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Disiplin amirliği tarafından verilen uyarma cezasına itiraz

 

ADALET BAKANLIĞI DİSİPLİN KURULU’NA

GÖNDERİLMEK ÜZERE

… KAPALI İNFAZ KURUMU MÜDÜRLÜĞÜ’NE

          

KARAR NO             : …

 İTİRAZ EDEN         : …

 SİCİL NO                  : …

 KONU                       : T.C. Adalet Bakanlığı … Kadın Kapalı İnfaz Kurumu Müdürlüğü   Disiplin Amirliği tarafından hakkımda verilen … sayılı uyarma cezasına karşı itirazlarımın sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR

… Kadın Kapalı İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Amirliği tarafından hakkımda UYARMA cezası verilmiştir. Hakkımda verilmiş olan bu ceza usul ve yasalara aykırı olarak verilmiş olup bu cezanın kaldırılması gerekmektedir. Şöyle ki:

Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazıları doğrultusunda vardiya sorumluları ve vardiya revir sorumlularına … tarihinde hükümlü ve tutuklulara ilaç verilmesi hususlarını içerir talimat yazılmıştır. Bu talimat söz konusu olayın olduğu günden bir gün önce, ancak Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü’nün yazısından yaklaşık bir buçuk yıl sonra tarafımıza imzalatılmıştır.

Olay günü saat 17:30 – 08:30 saatleri arasında B1 – B2 – B3 – B4 koğuşlarında görevliydim. Gece nöbetlerinde saat 18:00 da kalp tansiyon ve şeker ilaçları, saat 20:00 da günlük ilaçlar ve saat 22:00 da anti depresan ilaçları dağıtılmaktadır. Olay günü bu ilaçların dağıtımı eksiksiz olarak yapılmıştır. Oruç tutan mahkumların saat 18:00 da verilmesi gereken kalp tansiyon ve şeker ilaçları iftar dolayısı ile saat 20:30 ila 21:00 saatleri arasında verilmiştir. Şikayetçi …, olay saatinde benim görevli olmadığım C2 koğuşunda kalmaktadır. C2 koğuş görevlisi … saat 02:00 saatinde Şikayetçi …’e insülin ilacını alıp almayacağını sorduğunu, koğuş arkadaşlarının da tutuklunun uyuduğunu söylediğini savunmasında belirtmiştir. …, hem şikayetçinin de bulunduğu C2 koğuşunun sorumlusu hem de yedek vardiya sorumlusu olarak görev yapmaktadır. Şikayetçi …’ün ilacı istediğini söylediği saatlerde ben B Blokta idim. O sırada C blokta olması gereken kişi görev paylaşımımız gereği …’di. Ben vardiya başmemuru …’in talimatı ile saat 03:30 ile 04:00 arasında yani şikayetçinin ilaçlarını istediğini iddia ettiği saatten sonra C bloğa geçtim. Bu saatten sonra ise hiçbir mahkumun ilaç talebi olmadı. Kaldı ki B blok ile C blok arası birbirinden oldukça uzak olup mahkumların, personeli çağırmak için kullandıkları zil olay günü bozulmuş ve teknik personelin ihmali sonucu zil tamir edilmemiştir.

Şikayetçinin koğuş arkadaşları …, … ve …dan alınan ifadelerde zilin bozuk olması dolayısıyla şikayetçinin mecburen kapıya vurarak personeli çağırdığı ancak koğuştakilerin rahatsız olmaması için de sert bir şekilde kapıya vurmadığı hususları yer almaktadır. Ayrıca şikayetçinin ifadesi ile koğuş arkadaşlarının ifadesi çelişmektedir. Şikayetçi verdiği ifadede olay gecesi saat 02:00 ile 03:30 arasında kalp tansiyon ilacı ile insülin iğnesinin verilmesi için kapıya vurduğunu belirtmiştir. Ancak koğuş arkadaşlarından alınan ifadelerde saat 02:00 da sahur için uyandığı, şikayetçinin kapıya vurmadan saat 03:00 a kadar beklediği saat 03:00 dan sonra kapıya koğuştakilerin rahatsız olmaması için yavaş bir şekilde vurduğu beyan edilmiştir.

Vardiya revir sorumlusunun cezaevinde bulunan 13 koğuşun kalp tansiyon ve şeker, günlük ilaçlar ve anti depresan ilaçlarının dağıtması aynı zamanda koğuş nöbeti yazılması ve hasta çıkarsa hastaneye gitmesi veya nöbette mahkum gelirse nöbette mahkum alınma işlemleri ile ilgilenmesi adil değildir ve bir kişinin bu kadar işi yapması mümkün değildir.

Kararda oruç tutan hükümlü ve tutukluların alması gereken ilaçların hala poşette bulunduğu belirtilmiş ve bundan beni sorumlu tutmuşlardır.  Halbu ki oruç tutan hükümlü ve tutukluların alması gereken ilaçları alıp almayacakları sorulduklarında bazı günler oruç tutmadıkları için ilaçlarını almayacaklarını belirttikleri için sabah ilaç poşetlerinde de ilaçların olması gayet normaldir.

Ayrıca olay günü ve olay günü öncesinde ben dahil hiçbir görevliye oruç tutan hükümlü ve tutuklular için gece saat 02:00 – 03:30 arasında ilaçların verilmesi konusunda yazılı bir talimat verilmemiştir. İlaçların dağıtımı ile ilgili ilk yazılı talimat … tarihinde tarafımıza imzalatılmış olup oruç tutan tutuklular ile ilgili gece saat 02:00 – 03:30 arasında ilaçların verilmesi konusundaki yazılı talimat … tarihinde, yani olaydan bir gün sonra tarafımıza bildirilmiş ve imzalatılmıştır. Yani ben tarafıma yazılı olarak talimat ile bildirilmeyen bir olay için UYARMA cezası almış bulunuyorum. Olay günü tarafıma oruç tutan mahkumların ilaçlarının dağıtılması ile ilgili hiçbir talimat verilmemiştir. Yani olay günü görev tanımım içinde resmi olarak saat 02:00 ile 03:30 arasında mahkumlara ilaç dağıtmak yoktur.

         Olayla ilgili olarak, 4 asil ve 4 yedek revir sorumlusu bulunmasına rağmen sadece birinci vardiyanın yedek revir sorumlusu … ve şikayetçinin koğuş arkadaşlarının ifadelerine dayanılarak hüküm verilmiştir. Yeterli soruşturma ve inceleme yapılmadan verilen bu karar her yönü ile usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ         : Yukarıda ayrıntılı şekilde izah ettiğim üzere hakkımda verilen UYARMA cezası her yönü ile usul ve yasaya aykırı olup verilen bu cezanın kaldırılmasını arz ve talep ederim. …

22 Aralık 2023 Cuma

DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ İSTEMİ – KINAMA CEZASI

 KINAMA CEZASININ İPTALİ İSTEMİ 

Kınama cezasının iptali dilekçe örneği 

… İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DAVACI                               :

VEKİLİ                               :

DAVALI                               :

KONU                                  : …/…/… tarihli kınama cezası ile cezalandırılmaya ilişkin idari işlemin iptali ve bu ceza nedeniyle kesilen ek ödeme ve ikramiye tutarlarının yasal faiziyle tazminine karar verilmesi istemimizdir. Kınama cezasının iptali

TEBLİĞ TARİHİ                : …/ …/ …

İZAHI                                    :

1-) Müvekkil, …. Genel Müdürlüğünde …. yıldır müfettiş olarak görev yapmakta olup yaptığı soruşturma sonucunda düzenlediği rapor ile ilgili hususları basına intikal ettirdiği gerekçesiyle hakkında açılan soruşturma sonucunda düzenlenen raporda, daha önce yazdığı ve kendisinden başka bir kimsenin detaylarını bilmesi mümkün olmayan soruşturma raporunun içeriğinin ve üst yönetimi hedef alan yorumlarının …. Gazetesi'nin …/…/… tarihli nüshasında yayımlanmasını sağladığı belirtilerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-m bendi uyarınca yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç verdiği” gerekçesiyle …/…/… tarihinde kınama cezası ile cezalandırılmıştır.

2-) Müvekkilimiz, hakkında verilen kınama cezasına karşı …/…/… tarihinde disiplin kuruluna itirazda bulunmuş; …/…/… tarihinde kendisine verilen cevapta, yapılan inceleme sonucunda verilen kınama cezasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı bildirilmiştir.

3-) Disiplin amirince ... Gazetesinde …/…/… tarihinde yayımlanan soruşturmaya konu haberin yazarına, bu konudaki bilgileri kimden aldığı, haberinin kaynağının kim olduğunun sorulduğu halde herhangi bir yanıt alınamadığı, soruşturma raporunu basına müvekkilimizin sızdırdığına ilişkin başka bir somut kanıt da bulunmadığı halde kınama cezası ile cezalandırılması hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

4-) T.C. Anayasası'nın 129. maddesinde yer alan uyarma ve kınama cezaları dışında disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağına ilişkin düzenleme 5982 sayılı Kanun ile disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı olarak değiştirilmiş; 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanun'un 135. maddesi “Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.” şeklinde değiştirilmiş, aynı kanun ile de uyarma ve kınama cezalarına karşı 7 gün içinde itiraz edilebileceğini, itiraz edilmeyen veya itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğunu ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamayacağını düzenleyen 657 sayılı Kanunun 136. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

5-) Yukarıda yer verilen Anayasa ve yasa değişiklikleri uyarınca uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu açılmış olup müvekkilimiz hakkında oluşan hukuka aykırı bu durumun giderilmesi için mahkemeniz başkanlığında dava açılması zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER                   : 2709 S. K. m. 129, 657 S. K. m. 125, 135 ve ilgili sair mevzuat

HUKUKİ DELİLLER                    : …/ …/ … Tarihli kınama cezası verilmesi işlemi, …/ …/ … Tarihli … Evrak Kayıt Numaralı İtiraz Dilekçesi, Davalı İdarenin …/ …/ … Cevap Yazısı ve sair deliller

SONUÇ VE İSTEM                         : Yukarıda açıkladığımız sebeplerle, müvekkilimiz hakkında tesis edilen …/ …/ … tarihli kınama cezası ile cezalandırılmaya işleminin iptaline, bu ceza nedeniyle kesilen ek ödeme ve ikramiye tutarlarının yasal faiziyle birlikte tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini, müvekkilimiz adına vekaleten arz ve talep ederiz. …/ …/ …

Davacı Vekili

HAKSIZ AZİL NEDENİYLE VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI DAVASI DİLEKÇE ÖERNEĞİ

HAKSIZ AZİL NEDENİYLE VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI DAVASI

Haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacağı davası dilekçe örneği

NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

Tedbir Taleplidir

DAVACI               :

DAVALI                :

KONU                   : Haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacağı talebi 

DAVA DEĞERİ   : … TL (Fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla)

AÇIKLAMALAR  :

Davalı …tarihinde davacıya …Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye nolu vekaleti ile vekalet vermiş olup davacı, … Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile davalı adına trafik kazasında bedensel zarara uğraması sebebi ile ilgili sigorta şirketine tazminat davası açmıştır.

Dava süresince dilekçe aşamaları tamamlanmış olup tensip taptı yazılmış ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu … tarihine ilk duruşma günü verilmiştir.

Davalı, iş bu tarih gelmeden, … Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye nolu azilnamesi ile hiçbir geçerli sebep göstermeksizin davacıyı vekillikten azletmiştir. Yapılmış olan iş bu azil ile davalı tarafından davacıya yapmış olduğu işlemler ve harcamış olduğu emeğin karşılığında hiçbir ödeme yapılmamıştır.

Davacı, davalının avukatı olarak takip ettiği işlemler sırasında haksız olarak azledilmiştir. Bunun sonucu olarak yapmış olduğu işlemlerin bedeli olan velaket ücretini mahkemenizden takip etme zarureti doğmuştur. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2006/4967 e., 2006/7878 K. Sayılı kararına göre haksız olarak azil edilen avukata azil tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi olarak hesaplanacak vekalet ücreti miktarının ödenmesi gerekmektedir.

Ayrıca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2013/14689 E.,2013/17396 K. Sayılı kararında "Davacı, takip etmiş olduğu dava ve icra dosyaları henüz sonuçlanmadan vekaletten haksız olarak azledilmiştir. Karşı tarafa tahmili gereken vekalet ücretleri, bilfiil tahsil edilmiş olmasa da davalı müvekkilin davacıyı azletmesi nedeniyle, tahsili davalının kusuruyla imkansız hale gelmiştir. Bu itibarla davacı avukatın, Avukatlık Kanunu 164/son maddesinde düzenlenen karşı taraf vekalet ücretlerine de hak kazanacağının kabulü gerekir." şeklinde ifadeye yer verilmiştir.

Yukarıda izah olunan sebeplerle, davalının davacıyı hiçbir neden belirtmeksizin haksız bir şekilde azletmesi nedeniyle davacı avukatın azil tarihine kadarki emek ve mesaisi ile yapılan işin önemi ve işin bulunduğu aşama göz önünde bulundurularak, hakkaniyete uygun olarak takdir edilecek miktarın avukatlık ücreti olarak davalıdan tahsil edilmesi talebi ile iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur. Ayrıca davalının … Mahkemesi … E. Sayılı dosyasındaki alacağını temlik etme ihtimaline binaen iş bu dosya üzerindeki alacağına tedbir konulmasını talep etmekteyiz.

HUKUKİ SEBEPLER           : Avukatlık Kanunu ve ilgili yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER            : …Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye nolu vekaleti, …. Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye nolu azilnamesi, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delil

SONUÇ VE İSTEM             : Yukarıda açıklanan sebeplerle, dava süresinc e davalının … Mahkemesi … E. Sayılı dosyası üzerindeki alacağına tedbir konulmasına, haklı davamızın kabulü ile dava değerinin %20'si oranında vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla saygılarımla arz ve talep ederim.

                                                                                       Davacı

HİZMET TESPİTİ DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

HİZMET TESPİTİ DAVASI

Hizmet tespiti davası dilekçe örneği 1

NÖBETÇİ İŞ  MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE

DAVACI                   :

VEKİLİ                     :  

DAVALI                    : 1- )                

  2-) SGK genel Müdürlüğü – Ankara

KONU                       :  Hizmet tespiti

İZAHI                        :

1-) Müvekkilim davalı şirkette, … tarihinden bu yana işçi olarak çalışmaya başlamıştır. SGK kayıtlarında da müvekkilin işe giriş tarihi … olarak görünmektedir.  (Ek-1 SGK tescil kaydı)

2-) Müvekkilin işe başlama tarihi 01/06/1987 olmasına rağmen, davalı şirket  sigorta primlerini  hiç yatırmamıştır.

3-)  Davalı SGK kayıtlarında da görüleceği üzere   Müvekkilimin, davalı şirkette işe giriş tarihi olan  … tarihi itibari ile  bir günlük sigortalılığının tespiti   için iş bu davanın açılma gereği doğmuştur.

DELİLLER               :   Müvekkilin … sigorta sicil kaydı, SGK kayıtları , Davalı işyerindeki  kayıtlar,  tanık ,  bilirkişi incelemesi vs.

SONUÇ                     :  Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle

Müvekkil …’ın  ; Davalı - … Şti. nezdinde işe giriş tarihi olan tarihi itibari ile  bir günlük sigortalılığının tespitine,

Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

                                                                                                                       Davacı Vekili

Hizmet tespiti davası dilekçe örneği 1

NÖBETÇİ İŞ  MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE

DAVACI                   :

VEKİLİ                     :  

DAVALI                    : 1- )                

  2-) SGK genel Müdürlüğü – Ankara

KONU                       :  Hizmet tespiti

İZAHI                        :

KONU                        : Müvekkilin vefat etmiş eşinin …  tarihi ile … tarihi arasında geçen sürede davalının yanında sigortalı olarak çalıştığının ve Sigorta başlangıç tarihinin … olarak tespiti ile bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesi talebimizdir.

İZAHI                        :

1-) MüvekkiliN eşi .. tarihinde vefat etmiştir. Müvekkil ve iki çocuğu mirasçı olarak kalmıştır.

2-) Vefat eden eş … sigorta sicil numarası ile … ile tarihleri arasında davalının yanında çalışmıştır. Müvekkil bu çalışması sırasında eşinin işveren tarafından sigortalı yapıldığını ve sigorta primlerinin ödendiğini bilmektedir.

3-) Müvekkil, eşi vefat ettikten sonra eşinin emeklilik işlemleri ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na tarihinde müracaat etmiş, ancak emeklilik süresinin dolmadığı kendisine … tarihli yazı ile bildirilmiştir.

4-) Müvekkil bunun üzerine davalıya yazılı olarak başvurmuş ancak  davalı tarafça …/…/... tarih ve ... sayılı yazı ile müvekkilin eşinin ... yılında sigortasız olarak toplam ... gün puantajlı çalışmış olduğu bildirilmiştir.

5-) Bu durum müvekkilin eşinin emeklilik işlemlerinin gecikmesine ve müvekkilin mağduriyetine sebeb olmaktadır.

6-) Sosyal Güvenlik Kurumu ..... Bölge Müdürlüğü’nün bu çalışmaları sigortalık hizmetlerinden sayabilmesi ve müvekkilin ölen eşinin sigorta başlangıç tarihinin …/ …/ … olarak tespiti için dava açılması zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER       : 506 S. K. m. 2, 79, 5510 S. K. Geç. m. 2

HUKUKİ DELİLLER        : Veraset ilamı, İş Yeri ve Sigorta Dosyası, ... tarihinde davalı tarafa yapılan emeklilik başvurusu yazısı, .. tarihli davalı cevap yazısı.

SONUÇ VE İSTEM             : Açıklanan nedenlerle müvekkilin eşinin davalı yanında yukarıda belirtilen tarihler arasında çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin … olarak tespiti ile bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini, müvekkilimiz adına vekaleten talep ederiz.  

Davacı Vekili

21 Aralık 2023 Perşembe

BOŞANMA



Boşanma davası Aile Mahkemesinde açılır görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise ya eşlerden birinin bulunduğu yer mahkemesi veya eşlerin son 6 ay bir arada bulundukları yer mahkemesi yetkilidir.

Boşanma konusunda hakim sözlü ve yazılı yargılama usulünü uygulayabilir ve boşanma kararı için boşanma kararı kesinleşmedikçe hüküm ve sonuç doğurmaz. Hakim boşanma davasında talep edilmese dahi ayrılığa karar verebilir ancak ayrılık talep edilmişse boşanmaya karar veremez.

Boşanma sebepleri;

a) Genel boşanma sebepleri;

• Evlilik birliğinin temelinden sarsılması(bu hakimin takdirine bırakılmıştır çünkü bir aile için evlilik birliğini temelinden sarsan sebep bir başka aile için evlilik birliğini temelinden sarsmaz diye. Eski adı şiddetli geçimsizlikti.)

• Evlilik birliğinin yeniden kurulamaması (eşlerden birinin açtığı boşanma davasının kabul edilebilmesi için bu eşin boşanmada daha çok kusurlu olmaması lazım, daha çok kusurlu olan eş boşanma davası açılmışsa bu dava reddedilir ve aynı sebebe dayalı olarak bu iş 3 yıl boyunca boşanma davası açamaz, bu üç yıllık süre içinde eşler tekrar bir araya gelememişlerse eş sırf bu sebebe dayalı olarak boşanma davası açar.

• Anlaşmalı boşanma (anlaşmalı boşanma durumunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilir. Anlaşmalı boşanmanın geçerli olabilmesi için evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması lazım, eşlerin evlenmenin bütün koşullarında, bütün sonuçlarında velayet gibi, tazminat gibi, nafaka gibi, mal rejimi gibi, malların paylaşılması gibi her türlü konuda anlaşmış olmaları ve eşlerin son duruşmada bir arada bulunmaları şarttır.)

b) Özel boşanma sebepleri;

Zina (zina her ne kadar suç olmasa da bir boşanma sebebidir. Eşlerden birinin zina sebebiyle boşanma davası açabilmesi için bir takım şartlara ihtiyaç vardır. Diğer eşin evlilik birliği dışında başka karşı cinsle cinsel ilişkiye girmesi. Eğer kendi cinsiyle ilişkiye girmişse burada haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası söz konusu olacaktır. Bir diğer şart ise eşin zinayı affetmemiş olması, örneğin; eş zinayı duyunca babasının evine gitti ama geri dönmüşse bu zımni af sayılır, af açık bir şekilde de olabilir. Bir de boşanma davasının zinayı yı öğrendiği tarihten 6 ay ve her halükarda zinanın yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl İçinde açılması lazım, zinanın affedilmesi sadece o olaya ilişkindir bundan sonra sürekli izin belgesi değildir.)

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (suçtan kasıt kasti olmak şartıyla 1 yıl ve daha uzun süreli hapis cezası gerektiren suçtur, haysiyetsiz hayat sürüyorsa taraflardan biri mesela kadın konsomatrislik yapıyorsa, adam beyaz kadın tüccarlığı yapıyorsa vs haysiyetsiz hayat sürme kabul edilir.)

Cana kast etme ve kötü davranışlar

• Terk (eşlerden birinin terk sebebiyle boşanma davası açabilmesi için diğer eşim evi terkte haklı sebebinin olmaması lazım eğer haklı sebep varsa bu sebeple terk davası açamaz hatta terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı evi haklı yere terk eden eşte olur. Örneğin kadın her gün dayak yiyorsa evi terk etmesi halinde koca terk sebebiyle boşanma davası açamaz hatta evi koca terk etmiş sayılır. Terk edilen eş terk olayının üzerinden 4 ay geçmesinden sonra noterden veya mahkemeden terk ihtarnamesi çekip eve dön çağrısı yapılır eskiden bu ihtar mahkemeden yapılırken şimdi ise noterden de yapılabilir.

Terk ihtarnamesinin çerisinde bir eve dönüş çağrısı olacak, anahtarın nerede olacağı belirtilecek, dönüş masrafları karşı tarafa mutlaka tevdi edilmek zorunda olacaktır. Bu ihtarname çekildikten sonra 2 ay daha beklenir 2 ay içinde de eş eve dönmezse sırf bu sebebe dayalı olarak terk sebebiyle boşanma davası açılabilir. Sonuç itibarıyla terk süresinin 6 ay devam etmesi gerekir.)

Akıl hastalığı (burada akıl hastalığının mutlaka evlilik birliğinden sonra meydana gelmesi lazım ve akıl hastalığı sebebiyle şifa bulunamayacağının da mutlaka doktor raporuyla kanıtlanması gerekir.)

Boşanmanın Sonuçları;

Malların paylaşılması (edinilmiş mal rejimine tabii ise evlilik birliği içinde edinilmiş malların sahibi diğerine bedeli öder.)

Velayet (çocukların velayetinin kime verileceği öder.)

Tazminat (burada tazminat maddi ve manevi olmak üzere iki kısımda ele alınır. Tazminat için tazminat isteyecek eşin boşanmada en azından daha az kusurlu olması lazım yani ya daha az kusurlu ya da hiç kusurlu olmaması lazım yani eşit kusurda da tazminat istenemez.)

Nafaka (üç tür nafakadan bahsedilir. Bunlardan birisi tedbir nafakasıdır.

Tedbir nafakası boşanma davasının açılmasıyla kesinleşmesi arasında çocukları yanlarında bulunduran veya fakirleşen eşe verilen nafakadır. Öyleyse bu nafakanın verilmesi için kusur aranmıyor çünkü henüz dava bitmemiş ne olduğu bilinmiyor. Eş hem çocukları yanında bulunduruyor hem de fakirleşmişse hem çocuklar için hem de kendisi için tedbir nafakası alabilir. Tedbir nafakasının sona erebilmesi için boşanma kararının kesinleşmesi yeterlidir. İkinci nafaka ise iştirak nafakasıdır.

İştirak nafakası boşanma kararı kesinleştikten sonra çocukların velayetini elinde bulunduran eşe çocuklar için verilen nafakadır. Bu nafaka için fakirleşme kıstası aranmaz, kusur kıstası da aranmaz, çocuk zaten kişinin çocuğu olduğuna göre giderlerine de katılmak zorundadır.

Üçüncü nafaka türü ise boşanma davasının kesinleşmesinden sonra eşe verilen yoksulluk nafakasıdır. Bu nafakada ise eşin hem fakirleşmesi aranır hem de daha çok kusurlu olmama aranır, tazminattan farklı olarak burada eşit kusur durumunda nafaka istenebilir, bir de yoksulluk lazım.

Yoksulluk nafakasının sona erme sebepleri ise;

• Eşlerden birinin ölmesi

• Nafaka alan tarafın zenginleşmesi

• Nafaka alan tarafın yeniden evlenmesi

bu nafakayı büsbütün ortadan kaldırır.

Not; Burada ki nafaka ile kişiler hukukunda ki bakım nafakası birbirinden farklıdır, bu nafaka eşe verilen nafakadır.

20 Aralık 2023 Çarşamba

DERNEKLER VE VAKIFLAR

 

DERNEKLER

Kâr sağlamak ve bunu paylaşmak dışında bir amaçla en az yedi gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulan kişi topluluğu niteliğindeki özel hukuk tüzel kişisidir.

Derneğin unsurları;

Amaç unsuru;

Derneğin amacı kesinlikle kâr sağlamak ve bunu paylaşmak olamaz, derneğin amacı kesinlikle hukuka aykırı, emredici hukuk kurallarına aykırı, ahlaka aykırı bir amaçta olamaz, genellikle sosyal amaçlarla kurulurlar (Köyü kalkındırma derneği, hayvan koruma derneği gibi)

- Dernekler amaçlarına ulaşmak için ticari işletme işletiyorlarsa tacir sayılacaklar, yani her ne kadar kâr amacı olmasa da amaçlarına ulaşmak için ticari işletme işlete biliyorlar.

Kişi unsuru;

- Dernekler en az yedi gerçek ya da tüzel kişi ile kurulabilir.

- Bir Derneğe üye olabilmek için ergin olmak yeterlidir.

- Çocuk derneklerine üye olabilmek için ise 15 yaşını doldurmuş olmak gerekir.

Kuruluş beyanı;

Kurucular hiçbir makam ve merciden izin almadan serbestçe bir derneği kurabilirler. Ancak tüzel kişilik kazanabilmesi için dernek hazırladıkları tüzüğü mahallin en büyük mülki idare amirine sunmak zorundadırlar.

Tüzel kişilik kazanması için tüzüğün valilikçe onaylanması gerekmez valiliğin onayına sunulması yeterlidir. Eğer tüzükte bir eksiklik varsa mülkün en büyük idare amiri eksikliği koruculara bildirir, kuruculara bu konuda süre verir, bu süre içerisinde eğer eksiklik giderilmezse bu sefer derneğin kapatılması için mahallin en büyük idare amiri savcılığa başvurur ve savcılıkta bu iddiayı ciddi bulursa Asliye Hukuk Mahkemesi ne derneğin sonra erdirilmesi için dava açar.

Derneklerin yapısı;

Derneğin üç organı vardır bunlar; genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu.

Genel kurul;

- Derneğin en üst organıdır.

- Karar organıdır.

- Bütün üyelerden oluşur.

Genel kurul toplantıları;

1) Kuruluş genel kurulu;

Dernek tüzel kişiliği tüzüğünü mahallin en büyük idare amirine sunduğu andan itibaren başlar. Mahallin en büyük idari amiri tüzüğü onayladı andan itibaren altı ay içinde mutlaka dernek kuruluş genel kurul toplantısını yapmak zorundadır. Bu toplantı yapılmazsa dernek kendiliğinden sona erer.

Dernekler hak ehliyetine, hak sahibi olma ehliyetine tüzüklerini valiliğin onayına sundukları andan itibaren yani tüzel kişilik kazandıkları andan itibaren kavuşsalar da fiil ehliyetine zorunlu organların kurulduğu anda yani kuruluş genel kurul toplantısında, zorunlu organları oluşturulduğu anda kazanırlar.

2) Olağan genel kurul toplantısı;

- Olağan genel kurul toplantısı medeni kanuna göre iki yılda bir yapılır, dernekler kanununa göre üç yılda bir yapılır.

- Olağan genel kurul toplantı çağrısını yönetim kurulu yapar.

- Bir olağan genel kurul toplantısının üst üste iki kez yapılamaması derneğin kendiliğinden sona erme sebebidir.

3) Olağanüstü genel kurul toplantısı;

- Olağanüstü genel kurul toplantısının bir süresi yoktur, olağanüstü hallerin varlığı durumunda yapılır. Bu konuda toplantı çağrısını denetim kurulu yapar. Ancak yapmıyorsa Üyeler başvurup en az 1/5 oranındaki üye Asliye Hukuk Mahkemesi’nden olağanüstü toplantı çağrısını yapılmasını isteyebilir, Asliye Hukuk Mahkemesi de içlerinden beş tanesini bu konuda görevlendirir.

Derneklerin genel kurullarının görevleri;

- Genel kurullar karar alma mercileridir. Karar almaya yönelik görevler genel kurulun görevleridir. Bunun dışında yönetim kurulu üyelerini seçmek, denetim kurulu üyelerini seçmek, şubeler açılmasına karar vermek, derneğin sona ermesine (feshine) karar vermek.

- Genel kurullarda ki toplantı yeter sayısı üye tam sayısının yarısından bir fazlasıdır.

- Karar yeter sayısı ise toplantıya katılanların yarısından bir fazlasıdır.

Örneğin; 50 üye varsa toplantı yeter sayısı 26 üyedir,14 üye karar yeter sayısıdır (minimum)

- Derneğin sona ermesi ne ilişkin kararda ise üye tamsayısının 2/3’ü İle karar alır.

Derneklerin karar yeter sayısı hiçbir zaman yönetim ve denetim kurulu üyeleri sayıları toplamından aşağı olamaz.

Derneklerin yönetim kurulu;

- Yönetim kurulu derneği yöneten organdır.

- Yönetim kurulu üye sayısı en az beş asıl beş yedek üyeden oluşur.

Yönetim kurulu üyelerinin mutlaka dernek üyesi olmaları şarttır.

- Yönetim kurulunun en temel görevi derneği yönetmektir.

Genel Kurullar derneklerin yasama organının kısa yönetim kurulu yürütme organıdır. Bunu böyle düşünebiliriz.

- Toplantıları en geç 15 günde bir yapılır, toplantılarında karar alırlar ve temel görevlerine baktığımızda karar almanın yanında derneği olağan toplantıya çağırmak gibi önemli bir de görevleri vardır.

Denetim kurulu;

- Üç asıl üç yedek üyeden oluşur.

Dernekler en az yedi kişi ile kurulurlar ancak derneklerin görevlerine devam edebilmesi için zorunlu organlarını oluşturabilmesi için yedi kişi yeterli olmadığını görüyoruz.

Derneklerin denetim kurulları dernek üyesi olmak zorunda değillerdir.

- Derneklerin denetim kurulunun en temel görevleri denetim fonksiyonudur. Öyleyse bunlar derneğin aslında yargı organıdır.

- Üyeleri yönetim kurulunda olduğu gibi genel kurul tarafından seçilir.

Derneklerin onursal üyeleri;

- Derneklerin onursal üyeleri oy hakları olmayan genel kurul tarafından onursal üye yetkisi verilmiş olan kişilerdir.

- Onursal üyeler oy kullanamayacakları gibi dernek aidatı da ödemezler.

Dernek üyeliğine giriş ve çıkışta kimse zorla alamaz. Dernek üyeliğinden çıkmak için bu durumu mutlaka yönetim kuruluna bir noterden kararname yoluyla bildirmek lazım, ihtarname ile bildirdikten bir ay sonra dernek üyelerinin hak ve yükümlülükleri devam eder.

Derneklerin sona erme sebepleri;

1) Derneklerin kendiliğinden sona erme sebepleri;

Bu durumda hiç kimsenin kararına ihtiyaç yoktur, buna aynı zamanda infisah denir. Bunlar;

- Derneğin amacına ulaşması

- Amaca ulaşmanın imkansızlaşması

- Derneğin borçlarına ödeme de acze düşmesi.

- Kuruluş genel kurul toplantısının altı ay içinde yapılamaması.

- Olağan genel kurul toplantısından üst üste iki kez yapılamaması.

- Yönetim kurulunun kurulamayacak hale gelmesi

2) Mahkeme kararıyla sona erme sebepleri;

- Derneğin amacının sonradan hukuka aykırı hale gelmesi (yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi)

-Kuruluştaki eksiklikler.

3) Genel kurul kararıyla sona erme sebepleri;

- Genel kurulun en az 2/3 oranında oy ile kabulü gerekir.

Sona eren bir dernek kendiliğinden bitmez, bir tasviye sürecine girer tasfiye süreci sonucunda öncelikle derneğin borçları ödenir, derneğin borçları ödendikten sonra kalan kısım olursa en yakın amaca özgülenmiş en büyük derneğe verilir.


VAKIFLAR

Bir malın sürekli bir amaca özgülenmesinden ibarettir. Vakıflar bir mal topluluğudur. Vakıflara üyelik önceden mümkün değilken 2008 yılında yapılan bir değişiklikle vakıflara üyelik mümkün olmuştur.

Vakıfların amacı;

- Vakıfların amacı derneklerin aksine kâr elde etmekte olabilir. Örneğin; vakıf üniversiteleri

- Vakıflar hukuka aykırı bir amaç için kurulamaz.

Vakıf kurulması (vakıf kurucusu)

Vakıf iki şekilde kurulabilir; bunlardan biri kişi sağlığında kurabilir, ikincisi ölüme bağlı Tasarruf ile yani vasiyetname ile de kurulabilir.

- Sağlığında vakıf kurabilecek kişiler tam ve sınırlı ehliyetlilerdir, sınırlı ehliyetsizler ve tam ehliyetsizler veli yahut vasilerinin İzni olsa dahi sağlıklarında vakıf kuramazlar. Ölüme bağlı tasarrufla yani vasiyetname ile vakıf kurabilecek olanlar yine sınırlı ehliyetlilerdir, tam ehliyetlilerdir ve 15 yaşını doldurmak şartıyla sınırlı ehliyetsizlerdir.

Vakfın kuruluş beyanı;

Vakfın kuruluş şartları gerçekleştiğinde yani sağlığında vakıf kuruyorsa vakıf senedi imzalandığında, vasiyetname ile vakıf kurmuşsa vakfeden öldüğünde noter ya da ilgili organ Sulh Hukuk Mahkemesi bu dururmu Asliye Hukuk Makkemesine bildirir, Asliye Hukuk Mahkemesi temel özelliklere bakar, Vakfı kendi nezdinde tuttuğu vakıf siciline tescil eder, böylelikle vakıf tüzel kişilik kazanır.

Bundan sonra söz konusu keyfiyeti bir ay içerisinde vakıflar genel müdürlüğüne bildirir (başbakanlığa bağlı tüzel kişiliği olan bir kamu tüzel kişisidir),o İse vakfı resmi gazetede yayınlar. Resmi gazetede yayınlandıktan sonra vakıf görevine başlar.

Vakfın organları;

- Vakfın içerisinde mutlak bahar olması gereken organ yönetim organıdır.

Vakıflarda genel kurul yoktur ve denetim organı zorunlu organ değildir. Ancak vakfeden başka organların kurmasını isteyebilir.

Vakıfların yönetim organı bir kişiden oluşabilir eğer bir vakfın yönetim organı bir kişiden oluşuyorsa böyle organı mütevelli denir, eğer birden çok kişiden konuşuyorsa buna mütevelli heyeti denir.

Vakfın sonra verme sebepleri;

1) Kendiliğinden sona erme;

- Vakfın amacına ulaşması

- Vakfın amacına ulaşmasının imkansızlaşması

- Vakfın borçlarının ödeme da acze düşmesi

2) Mahkeme kararıyla sona erme sebepleri;

- Vakfın amacının hukuka aykırı hale gelmesi, ahlaka, adaba aykırı hale gelmesi.

Vakıflarda örneğin genel kurul yoktur dolayısıyla genel kurul toplantılarının yapılamaması gibi nedenlerle sona ermesi söz konusu değildir.


adana ceza avukatı

adana boşanma avukatı

NİŞANLANMA


Nişanlanma eşlerin ileride birbirine evlilik sözü vermeleridir.

Nişanlanma da öncelikle nişanlanma iradesinin var olması gerekir. Nişanlanma iradesi karşı tarafa açıkça evlenme teklifi ile belli edilebileceği gibi zımni şekilde de belli edilebilir. Örneğin iki alyans alıp birine karşı tarafın eline takmakta bir nişanlanma iradesi olarak kabul edilir.

Nişanlanma ehliyeti;

- Nişanlanma konusunda medeni kanunda bir yaş belirtilmemiştir, ayırt etme gücüne sahip olmak yeterlidir.

- Medeni kanun Nişanlanma yasaklarını tek tek saymamasını rağmen evlilik yasakları Nişanlanmaya evleviyetle uygulanır.

Nişanlanma da tarafların yükümlülükleri;

- Evlenme yükümlülüğü (nişanlanma evlenmeye zorlama amacıyla kullanılamaz ancak evlilik vaadiyle olur)

- Sadakat yükümlülüğü(cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü)

Nişanlanmanın sona erme sebepleri;

-Ölüm

-Ölüm karinesi

- Tek taraflı cayma (nişanı bozma)

- Tarafların anlaşması

- İmkansızlık (taraflardan birinin cinsiyet değiştirmesi veya bunlar arasında bir evlilik engelinin ortaya çıkması)

- Evlenme

- İkinci nişanlanma (İkinci Nişanlanma birinci nişanlanmayı kendiliğinden ortadan kaldırır)

Nişanlanmanın sona erme sonuçları;

1) Tazminat;

a) Maddi tazminat;

Maddi tazminat isteyebilecek kişiler inşanın bozulmasında daha az kusurlu olan kişi veya onun aile yakını yada aile yakını gibi davranan kişiler.

Nişanın bozulmasında daha az kusurlu olan kişilerin aile yakınları da ve aile yakını gibi davranan amcası, halası, dayısı da uğradıkları zararı, yaptıkları masrafı tazminat olarak talep edebileceklerdir.

b) Manevi tazminat;

Manevi tazminat ise sadece taraflarca istenebilir burada da nişanın bozulmasında daha az kusurlu taraf veyahutta hiç kusurlu olmayan taraf tazminat isteyebilir.

2) Hediyelerin iadesi;

Olağan dışı hediyeler istenebilirken, olan hediyeler istenemez.

Örneğin; takı, araba, yat, kat olağan dışı hediyelerdir ve bunlar talep edilebilir, olağan hediyeler ise talep edilemez.

Nişanlanmadan doğan haklar nişanın bozulmasından itibaren bir yıl geçmekle zaman aşımına uğrar

Nişanın bozulmasına ilişkin verilen teminatlar eksik borç niteliğindedir ödenmek zorunda değildir ancak ödenmiş ise ödeme geçerlidir.

HMK’DA GİDER AVANSI VE GİDER AVANSI İADESİ TALEBİ

 Gider avansı ve Gider avansının iadesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunun “Dava şartları” başlıklı 114. maddesinin “g” bendinde dava şartları arasında “Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması” dava için şart koşulmuştur.

Yine HMK’nın “Harç ve avans ödenmesi” başlıklı 120. maddesine göre davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak olan gider avansı tarifesinde belirlenecek tutarı dava açıldığı esnada mahkeme veznesine yatırmak mecburiyetindedir. Şayet avans yeterli gelmez ise mahkeme avansın tamamlanması için davacıya iki hafta kesin süre verir.

Mahkeme yargılama sonunda kullanılmayan gider avansını ilgiliye iade eder. Bu husus HMK nın 333. maddesinde yer almaktadır. 333. maddenin gerekçesine göre artan avansın ilgilisine nasıl iade edileceği konusu, uygulamada yerleşmiş olan mali mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Uygulamada genellikle artan gider avansı ilgili tarafın UYAP sistemine kayıtlı banka hesap numarasına gönderilmektedir. Bazı mahkeme kalemlerinde ise talep sahibine belge verilmekte, verilen bu belge ile talep sahibi gider avansını mahkeme veznesinden elden alabilmektedir.

Mahkeme karar verirken yargılama giderleri ve avansın harcanmayan kısmının iadesini ve süresini hüküm kısmında göstermek zorundadır. (HMK m 297)


GİDER AVANSI VE GİDER AVANSI İADESİ TALEBİ DİLEKÇE ÖRNEĞİ


… MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO               :

DAVACI                   :

VEKİLİ                     :

AÇIKLAMALAR    :

Mahkemenizin yukarıda esası bildirilen dosyasında karar çıkmış olup karar kesinleşmiştir. İş bu sebeple dosyada kalan gider avansının UYAP a kayıtlı olan Vakıfbank TR…. IBAN numaralı hesaba yatırılmasını talep ederim.

                                                           Davacı Vekili

DAHİLİ DAVALI ÖRNEK DİLEKÇE

 ... İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DOSYA NO                          :

DAHİLİ DAVALI

TALEBİNDE BULUNAN  :

VEKİLİ                                 :

KONU                                   : Dahili davalı talebi hk.

AÇIKLAMALAR                :

Yukarıda esası bildirilen mahkemeniz dosyasında dava konusu taşınmaz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Kentsel Dönüşü Kanunu kapsamında olup taşınmaz hakkında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşme çerçevesinde müvekkil şirket bu inşaatın yapım işini üstlenmiştir.

Davacı, iş bu sözleşmeye onay vermemiş ve mahkemenizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı huzurdaki davayı  açmıştır. Müvekkil şirketin bu inşaatın yapımı işini üstlenmesi nedeniyle mahkemenizce verilecek karar müvekkil şirketi de etkileyeceğinden mahkemeniz dosyasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yanında dahili davalı olarak eklenmesini sayın mahkemeden arz ve talep ederiz.

                                                            Talepte Bulunan Vekili

                                                              Av.

12 Aralık 2023 Salı

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası

ÖNEMLİ NOT: Trafik kazası nedeniyle sigorta şirketlerine karşı açılan tazminat, değer kaybı ve diğer davalarda sigorta şirketine başvuru yapılması gerekmektedir. Bu sebeple dava açmadan önce sigorta şirketi ile iletişime geçerek e posta yoluyla zararınızın giderilmesi talebinde bulunmanızı tavsiye ederiz. Sigorta şirketine yapılan başvuru sonrasında mahkemelerde dava açmak yerine Sigorta Tahkim Komisyonu'na da başvuru yapılabilir. 

NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVACI :

VEKİLLERİ :

DAVALILAR : 1) … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ

2) … GENEL SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ

DAVA KONUSU : Trafik kazasında yolcuların bedensel zarara uğraması nedeniyle, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere), zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak sürekli iş gücü kaybı tazminatının, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi hk. (Trafik kazası nedeniyle tazminat davası)

HARCA ESAS : Fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla her bir davalıdan … TL olmak üzere toplam … TL (6100 Sayılı HMK Md 107'ye göre belirsiz alacak davası) 

AÇIKLAMALAR :

1-) Ekte sunmuş olduğumuz trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere … plaka sayılı kamyonet sürücüsü …, şoför …ün sevk ve idaresindeki plaka sayılı motosiklete çarpması ile motosiklette yolcu konumunda bulunan müvekkilin yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya sebebiyet vermiştir. … plakalı kamyonetin zorunlu trafik sigorta poliçesi davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne ait olup poliçe numarası …’tür. … Plaka sayılı motosikletin zorunlu trafik sigortası davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne ait olup poliçe numarası …’dır.

2-) Olayla ilgili olarak kaza tutanağı ekte sunulmuştur. Ekte sunulmuş olan tutanakta kazaya karışan tarafların kusur oranları belirtilmemiş olup kusur oranlarının saptanması açısından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ediyoruz.

3-) Kaza nedeniyle Müvekkil … ağır şekilde yaralanmıştır. Müvekkilin tedavi gördüğü … Devlet Hastanesi’nden alınmış olan rapor ekte sunulmuştur. Müvekkilin tedavi gördüğü hastanelere yazı yazılarak Müvekkilin Tüm Tedavi, Film, Grafi Ve Epikriz Raporların İstenilmesini, beden gücü kayıp oranın belirlenmesi için yetkili sağlık kurullarından rapor alınmasını talep ediyoruz.

4-) Davamız 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası” olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman hesap bilirkişisinden alınacak rapora göre, kesin belirlenecek tazminat tutarının harcı yatırıldıktan sonra, olay tarihindeki sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunuyoruz.

5-) Müvekkil …’nın yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı motosiklet ve bu araç ile kazaya karışan … plaka sayılı aracın zorunlu trafik sigortaları araçların kusurları oranında fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla, her bir sigorta şirketinden bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah edilmek üzere şimdilik …’er TL maddi tazminat ve temerrüt tarihinden işletilmek üzere faizi müvekkilimiz adına talep ediyoruz.

YASAL NEDENLER : 2918 sayılı KTK., Borçlar Kanunu, 5684 sayılı Yasa, Sigorta Genel Şartları, 6100 sayılı HMK. vb.

DELİLLER :

1-) Trafik Kazası İle İlgili Tutanaklar,

2-) Davalı … Sigorta A.Ş.’ye ait … Poliçe numaralı Hasar dosya örneği, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ait … poliçe numaralı Hasar Dosya Örneği (Sigorta Şirketlerinden istenecektir)

3-) … Devlet Hastanesinden verilen davacı …’ya ait Epikriz Raporları.

4-) Ekonomik durum araştırması,

5-) Bilirkişi İncelemesi, ve her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, trafik kazasında müvekkilin bedensel zarara uğraması nedeniyle, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere),zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak sürekli iş gücü kaybı tazminatının, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep ederiz.

Davacı Vekilleri

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası