evlenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
evlenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2023 Perşembe

BOŞANMA



Boşanma davası Aile Mahkemesinde açılır görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise ya eşlerden birinin bulunduğu yer mahkemesi veya eşlerin son 6 ay bir arada bulundukları yer mahkemesi yetkilidir.

Boşanma konusunda hakim sözlü ve yazılı yargılama usulünü uygulayabilir ve boşanma kararı için boşanma kararı kesinleşmedikçe hüküm ve sonuç doğurmaz. Hakim boşanma davasında talep edilmese dahi ayrılığa karar verebilir ancak ayrılık talep edilmişse boşanmaya karar veremez.

Boşanma sebepleri;

a) Genel boşanma sebepleri;

• Evlilik birliğinin temelinden sarsılması(bu hakimin takdirine bırakılmıştır çünkü bir aile için evlilik birliğini temelinden sarsan sebep bir başka aile için evlilik birliğini temelinden sarsmaz diye. Eski adı şiddetli geçimsizlikti.)

• Evlilik birliğinin yeniden kurulamaması (eşlerden birinin açtığı boşanma davasının kabul edilebilmesi için bu eşin boşanmada daha çok kusurlu olmaması lazım, daha çok kusurlu olan eş boşanma davası açılmışsa bu dava reddedilir ve aynı sebebe dayalı olarak bu iş 3 yıl boyunca boşanma davası açamaz, bu üç yıllık süre içinde eşler tekrar bir araya gelememişlerse eş sırf bu sebebe dayalı olarak boşanma davası açar.

• Anlaşmalı boşanma (anlaşmalı boşanma durumunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilir. Anlaşmalı boşanmanın geçerli olabilmesi için evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması lazım, eşlerin evlenmenin bütün koşullarında, bütün sonuçlarında velayet gibi, tazminat gibi, nafaka gibi, mal rejimi gibi, malların paylaşılması gibi her türlü konuda anlaşmış olmaları ve eşlerin son duruşmada bir arada bulunmaları şarttır.)

b) Özel boşanma sebepleri;

Zina (zina her ne kadar suç olmasa da bir boşanma sebebidir. Eşlerden birinin zina sebebiyle boşanma davası açabilmesi için bir takım şartlara ihtiyaç vardır. Diğer eşin evlilik birliği dışında başka karşı cinsle cinsel ilişkiye girmesi. Eğer kendi cinsiyle ilişkiye girmişse burada haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası söz konusu olacaktır. Bir diğer şart ise eşin zinayı affetmemiş olması, örneğin; eş zinayı duyunca babasının evine gitti ama geri dönmüşse bu zımni af sayılır, af açık bir şekilde de olabilir. Bir de boşanma davasının zinayı yı öğrendiği tarihten 6 ay ve her halükarda zinanın yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl İçinde açılması lazım, zinanın affedilmesi sadece o olaya ilişkindir bundan sonra sürekli izin belgesi değildir.)

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (suçtan kasıt kasti olmak şartıyla 1 yıl ve daha uzun süreli hapis cezası gerektiren suçtur, haysiyetsiz hayat sürüyorsa taraflardan biri mesela kadın konsomatrislik yapıyorsa, adam beyaz kadın tüccarlığı yapıyorsa vs haysiyetsiz hayat sürme kabul edilir.)

Cana kast etme ve kötü davranışlar

• Terk (eşlerden birinin terk sebebiyle boşanma davası açabilmesi için diğer eşim evi terkte haklı sebebinin olmaması lazım eğer haklı sebep varsa bu sebeple terk davası açamaz hatta terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı evi haklı yere terk eden eşte olur. Örneğin kadın her gün dayak yiyorsa evi terk etmesi halinde koca terk sebebiyle boşanma davası açamaz hatta evi koca terk etmiş sayılır. Terk edilen eş terk olayının üzerinden 4 ay geçmesinden sonra noterden veya mahkemeden terk ihtarnamesi çekip eve dön çağrısı yapılır eskiden bu ihtar mahkemeden yapılırken şimdi ise noterden de yapılabilir.

Terk ihtarnamesinin çerisinde bir eve dönüş çağrısı olacak, anahtarın nerede olacağı belirtilecek, dönüş masrafları karşı tarafa mutlaka tevdi edilmek zorunda olacaktır. Bu ihtarname çekildikten sonra 2 ay daha beklenir 2 ay içinde de eş eve dönmezse sırf bu sebebe dayalı olarak terk sebebiyle boşanma davası açılabilir. Sonuç itibarıyla terk süresinin 6 ay devam etmesi gerekir.)

Akıl hastalığı (burada akıl hastalığının mutlaka evlilik birliğinden sonra meydana gelmesi lazım ve akıl hastalığı sebebiyle şifa bulunamayacağının da mutlaka doktor raporuyla kanıtlanması gerekir.)

Boşanmanın Sonuçları;

Malların paylaşılması (edinilmiş mal rejimine tabii ise evlilik birliği içinde edinilmiş malların sahibi diğerine bedeli öder.)

Velayet (çocukların velayetinin kime verileceği öder.)

Tazminat (burada tazminat maddi ve manevi olmak üzere iki kısımda ele alınır. Tazminat için tazminat isteyecek eşin boşanmada en azından daha az kusurlu olması lazım yani ya daha az kusurlu ya da hiç kusurlu olmaması lazım yani eşit kusurda da tazminat istenemez.)

Nafaka (üç tür nafakadan bahsedilir. Bunlardan birisi tedbir nafakasıdır.

Tedbir nafakası boşanma davasının açılmasıyla kesinleşmesi arasında çocukları yanlarında bulunduran veya fakirleşen eşe verilen nafakadır. Öyleyse bu nafakanın verilmesi için kusur aranmıyor çünkü henüz dava bitmemiş ne olduğu bilinmiyor. Eş hem çocukları yanında bulunduruyor hem de fakirleşmişse hem çocuklar için hem de kendisi için tedbir nafakası alabilir. Tedbir nafakasının sona erebilmesi için boşanma kararının kesinleşmesi yeterlidir. İkinci nafaka ise iştirak nafakasıdır.

İştirak nafakası boşanma kararı kesinleştikten sonra çocukların velayetini elinde bulunduran eşe çocuklar için verilen nafakadır. Bu nafaka için fakirleşme kıstası aranmaz, kusur kıstası da aranmaz, çocuk zaten kişinin çocuğu olduğuna göre giderlerine de katılmak zorundadır.

Üçüncü nafaka türü ise boşanma davasının kesinleşmesinden sonra eşe verilen yoksulluk nafakasıdır. Bu nafakada ise eşin hem fakirleşmesi aranır hem de daha çok kusurlu olmama aranır, tazminattan farklı olarak burada eşit kusur durumunda nafaka istenebilir, bir de yoksulluk lazım.

Yoksulluk nafakasının sona erme sebepleri ise;

• Eşlerden birinin ölmesi

• Nafaka alan tarafın zenginleşmesi

• Nafaka alan tarafın yeniden evlenmesi

bu nafakayı büsbütün ortadan kaldırır.

Not; Burada ki nafaka ile kişiler hukukunda ki bakım nafakası birbirinden farklıdır, bu nafaka eşe verilen nafakadır.

20 Aralık 2023 Çarşamba

EVLENME


Eşlerin bir arada yaşama iradeleridir.

Evlenme şartları;

1 )Maddi şartlar;

- Ayırt etme gücüne sahip olmak (ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez ve her nasılsa evlenmişlerse evlilikleri kesin hükümsüzlükle sakat olur.)

- Evlenme yaşı (olağan evlenme yaşı 17 dir,17 yaşını doldurmuş kişi veli veya vasisinin izni ile evlenebilir, 16 yaşını doldurmuş kişi ise acil durumlarda aile mahkemesinin izni ile evlenebilir ve evlenen bu kişiler ergin sayılırlar.)

- Evlenme yasakları (kesin ve kesin olmayan evlenme yasakları vardır.)

Kesin evlenme yasakları;

Kesin evlenme yasaklarında evlilik yapılamaz eğer yapılmışsa kesin hükümsüzlükle sakattır ve iptal edilir.

Bunlar; akıl hastalığı, mevcut evlilik (bunun istisnası vardır, bir kişi her nasılsa ikinci evliliğini yapmışsa ve evlenilen eş iyi niyetliyse bu arada diğer evlilik bir şekilde sona ermişse bu durumda ikinci evlilik en başından beri geçerli olur.)

Yakın hısımlık (Bir kişi kaçıncı dereceden olursa olsun altsoyu ile, üstsoyuyla, üçüncü derece dahil yansoyuyla, evlilik ilişkisi bitse bile eski kayınvalide, kayınpeder, damat, gelin, üvey anne, üvey baba, üvey çocuk, evlatlık ile, evlat edinen ile, bunların eş ve çocuklarıyla evlenemez)

Kesin olmayan evlenme yasakları;

Burada evlilik yine yapılamaz, bu durumda nikahı kıyan memur “ben bu nikahı kıymam” diyecek, “evlenme de yasak var diyecek” ancak her nasılsa evlilik yapılmışsa evlilik artık geçerli olur.

Bunlar;

Bekleme süresi (kadın bir şekilde evliliği sona erdikten sonra 300 gün içerisinde evlenemez),

- Veli ya da vasi inin izni olmaması (aslında bu durumda veli yada vasi bu nikahı sona erdirebilir ancak iki durumundan dolayı kesin olmayan evlenme yasağıdır bunlardan birisi,eşler Bu durum ortaya çıktığında 18 yaşını doldurmuşlarsa evliliğin iptali istenenmez, diğeri ise eğer kadın hamile ise yine evliliğin iptali istemez)

- Bulaşıcı hastalık (Bu durumda evlilik yapılamaz ama her nasıl yapılmışsa evlilik geçerlidir.Medeni Kanun bu hastalıkları saymıştır; Tüberküloz, bel soğukluğu, yumuşak şanki gibi. Hatta tüberküloz durumunda evlilik altı ay ertelenir hâlâ geçmemişse altı ay daha evlenmenin ertelenmesi uzatılıyor.)

2) Şekli şartlar;

a) Evlenmeden önceki şekli şartlar;

- Eşlerin mutlaka yerleşim yerlerindeki evlendirmeye yetkili memurlardan birisine başvurması gerekir. Eşler yerleşim yerlerindeki bir yerden evlendirmeye izin belgesi alırlarsa bulundukları yerde veya yurtdışında konsolosluklarda evlenebilirler. Evlendirmeye izin belgesini süresi ise altı aydır

b) Evlenme sırasında ki şekli şartları;

- Evlenmenin resmi memur önünde yapılması (resmi memurdan kasıt; belediye başkanı, nikah memuru, il ve ilçe nüfus müdürleri, köy muhtarı,gemi seferdeyken uluslararası sularda bir nikah iradesi olmuşsa bunu gemi kaptanı seyir defterine yazar ve en yakındaki Türkiye’de vardığı evlendirmeye yetkili memura bildirir.)

- Eşlerin birbirlerine uygun beyanları (evlenme de sözlü şekil vardır yani sözlü şekilde yapıldığı anda sözleşme tamam olur. Eşlerin nikah memuruna evet kabul ediyorum gibi beyanları evlenmeyi sağlar, taraflar evet dedikten sonra imza atılmasa bile damat ‘evet’ dedikten sonra ölse bile gelin artık eşi olduğu için mirasçısı olur.)

- En az iki tanığın bulunması.

c) Evlenmeden sonraki şekli şartlar;

- Evlenmeden sonra nikahı kıyan memur durumu 30 gün içerisinde tarafların nüfus idarelerine bildirir.Nufus idaresi de gelinin nufus kaydını damadın bulunduğu yerde ki nufus kaydına geçirir.

Evlilikte Eşlerin Hak ve Yükümlülükleri:

- Çocuklar üzerinde velayet hakkı (çocuklara ad konulması,bir eğitim yuvası belirlenmesi,velayetin götürülmesinde eşler birlikte hareket ederler.)

- Evlilik birliğini temsil hakkı

(2001 yılındaki yasa değişikliğinden sonra evin reisinin erkek olduğu yönündeki hüküm değiştirilmiş artık yönetim hem erkeğe hem de kadına ait sayılıyor. Evlilik birliğini temsili iki gruba ayırmak gerekir bunlardan birisi olağan işlerde temsildir, olağan işlerde temsil evliliğin yürütülmesi için mutat işlerdir, olağan İşlerden kasıt bakkal, manav, kasap, alışverişi gibi günlük işlerdir, burada eşler birlikte temsil edebilirler, edecekler diye bir şey yok evlilik birliğini tek başına temsil edebilirler, eşlerin olağan işlerde meydana getirmiş olduğu masraflardan dolayı diğer eş de müteselsilen sorumludur. Olağanüstü İşlerin ise mutlaka eşlerce birlikte yapılması gerekmektedir. Bir araba alınması, bir çocuğu evlat edinilmesi, bir ev alınması, hatta eve yeni beyaz eşya alınması gibi durumlarda mutlaka eşlerin birlikte davranması lazımdır. Eşlerden birisi eğer burada tek başına hareket etmişse meydana gelen masraftan dolayı sonuç olarak tek başına sorumlu olacaktır.)

- Mal rejimi seçme hakkı.

Eşler mal rejimini seçme hakkına sahiptir. Eşler eğer bir mal rejimi seçmemişlerse mal ortaklığı ya da mal ayrılığı rejimlerine tabi olmamışlarsa eşler konusunda resmi mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir.

Edinilmiş mallara katılma rejimi;

Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin evlilikten sonra aldığı mallar daha sonra boşanma esnasında veya ölüm sırasında eşit sayılacak diğer mallar da buna edinmiş sayılacak.

Ancak boşanma gerçekleşinceye kadar veya ölüm oluncaya kadar mal eşin kendisinin sayılır, kimin üzerineyse onun sayılır ancak boşanma ya da ölüm durumunda katılım bedeli olarak evlilik birliği sonrasında edindiği malların yarısını bedensel olarak isteyebilir. Yani malları ikiye bölüp almıyoruz, evlilik bir şekilde sona erdiğinden itibaren miktarsal olarak bedel sen olarak bunun yarısını istiyoruz.

Eşler üstlerine olan mal üzerinde aile konutu hariç olmak üzere diledikleri tasarrufu yapabilirler ancak burada evlilik birliğini sona erme sinden sonra paylaşmada yarılama söz konusu olur.

a) Edinilimiş mallar;

Edinilmiş malların içeriğine şunlar girer;

- Eşlerin emeğinin karşılığı olarak elde ettiği mallar (ev hanımlarının da çalıştıkları ev hanımlığı ile buna katkı sağladıkları kabul edilir.)

- Sigorta tazminatları (eğer emekli olmuşsa emekli ikramiyesi edinilmiş mal sayılır.)

- İş gücü kaybından elde edilen bedeller (maddi tazminat)

-Şahsi malarrın gelirleri (Adamın gençliğinde veya daha sonra babasından kalan bir mal varsa bu edinilmiş mal sayılmıyor ancak bunların gelirleri edinilmiş mal sayılıyor.)

- Edinilmiş mal yerine geçen diğer edinimler

b) Şahsi mallar;

Şahsi mallar paylaşıma tabi olmayan mallardır.

- İvazsız olarak elde edilen edinimler (miras,milli piyangodan para çıkması,miras malı kesinlikle edinilmiş mal sayılmaz şahsi mal sayılır,bunlar daha sonra paylaşıma tabi olmaz)

- Manevi tazminatlar (maddi tazminatlar her ne kadar tarafların malı sayılsada yani edinilmiş mal sayılsa da manevi tazminatlar şahsi mallara tabidir.)

- Kişisel kullanıma ayrılmış mallar (takılar gelinin sayılır)

- Evlenmeden önce elde edilen edinimler

- Şahsi mal yerine geçen edinimler

Edinilmiş mallara katılma rejimi sona erme sebepleri:

- Eşlerin başka bir mal rejimini benimsemeleri (eşler mal ayrılığı rejimine veya mal ortaklığı rejimine geçmek istiyorlarsa noterden bu senedi yaparlar ve nufus müdürlüğüne tescil ettirirler böylelikle sona erebilir.)

- Ölümle sona erebilir.

- Gaiplikle sona erebilir.

- Ölüm karinesi ile sona erebilir.

- Boşanma ile sona erebilir (aslında boşanma davaları kesinleşmeden sonuç doğurmaz ancak istisna olarak mal rejimi boşanma davasının kesinleşmesi ile değil,boşanma davasının açılmasıyla sona erer.)

Eşlerin Yükümlülükleri:

- Birlikte yaşama yükümlülüğü (bunun istisnaları vardır ayrı yerlere tayin olmaları gibi yada hakim boşanma davası sırasında talep edilmese bile 1 ile 3 yıl arası bir ayrılığa karar verebilir.)

- Çocuklara bakım yükümlülüğü (her iki eşinde görevidir,her iki eşte birbiriyle çocukların bakımı konusunda anlaşacaklar)

- Masraflara katılma yükümlülüğü (eski medeni kanunda aile reisi koca olduğu için masraflara koca katlanıyordu ancak yeni kanunla birlikte eşler evlilik birliğini birlikte temsil ettikleri ve evlilik birliğinin masraflarına katılmak zorundadır.)

-Sadakat yükümlülüğü (cinsel anlamda sadakati içerir,yani eşler evlilik birliği dışında bir başka kişiyle cinsel münasebet içerisine girmeyecek.)

Evlilik Birliğinin Korunması;

Burada bahsedilen evlilik birliğinin hakimce korunmasıdır. Evlilik birliğinde ki tedbirler şunlardır;

- Nasihatta bulunma (yani eşler hakime başvurabilirler, hakim de bunlara evlilik birliği konusunda nasihatta bulunabilir.)

- Ayrılık kararı (burada hakimin ayrılık kararı boşama değildir hakim burda ''siz birbirinizden sıkılmışsınız öyleyse gidin biraz kafanızı dinleyin'' 1 sene ile 3 sene arasında ayrılık kararı verebilir.)

- Borçlulara emir verme (eğer eşlerden biri evlilik birliğinin masraflarına katılmıyor, sırf diğer eşi katılıyorsa,masrafları tek başına yerine getiren eş mahkemeye başvurur ve hakime ''eşim evlilik birliğinin masraflarına katılmıyor,eşiminde filanca kişiden alacağı var,mümkünse o borçluya emir ver o borcu bana ödesin'' der,hakimde bu başvuruyu haklı bulursa bu borçluya emir verir)

Evliliğin Sona Erme Sebepleri:

- Ölüm

- Ölüm Karinesi

- Gaiplik (gaiplikte evlilik kendiliğinden sona ermez, gaiplik kararının ardından diğer eşin evliliğin feshi davası açması gerekir.)

- Evlenmenin yokluğu (evlenmenin yokluğu üç durumda söz konusu olur bunlardan birisi evlenmenin resmi memur önünde yapılmaması, aynı cinsten iki kişinin evlenmesi de bir yokluk sebebidir,mutlaka farklı kişilerin evlenmesi gerekir,tarafların irade beyanlarının esaslı noktaları üzerinde uyuşmaması,yani nikah memuruna karşı taraflardan birinin evet beyanının bulunmaması durumunda evlilik yoklukla sakat olur.)

Not: Yokluğun iptali için dava açılamaz ancak tespiti için dava açılabilir

- Evlenmenin kesin hükümsüzlüğü (eski ismiyle mutlak butlanında şöyle bir durum vardır, evlenmenin kesin hükümsüzlüğünü herkes her zaman iddia edebilir ve ileri sürebilir,demek ki  bu konuda bir kişi ve süre sınırlaması yoktur.Evlenmenin kesin hükümsüzlüğü durumunda bu hal geçmişe yürümez amaç evlilik birliği içinde doğan çocuğun mesebinin sağlam olmasıdır.)

Evliliğin kesin hükümsüzlük sebepleri şunlardır;

- Akıl hastalığı (eşlerden birinin evlenme anındaki akıl hastası yani ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunması)

•Mevcut bir evliliğin söz konusu olmasıdır

•Yakın hısımlık

•İki tanığın bulunmaması

- İptal edilebilirlik (bunların içerisinde ayırt etme gücünden geçici yoksunluk var, yanılma var, hile var ve korkutma var. Burada evliliğin iptalini herkes değil sadece taraflar isteyebilir. Burada süreler yanılma ve hile halinde bunun öğrenildiği, korkutmada ise tehdidin ortadan kalktığı tarihten itibaren 6 ay ve her halükarda 5 yıl içerisinde evliliğin iptali istenmek zorundadır.)

Not: Ayırt etme gücünden sürekli yoksunluk evliliğin kesin hükümsüzlük sebebiyken ayırt etme gücünden geçici yoksunluk ise iptal edilebilirlik yani kısmi hükümsüzlük sebebidir.


adana boşanma avukatı

adana ceza avukatı