8 Aralık 2023 Cuma

HAKARETE UĞRADIM ŞİKAYETÇİ OLMAK İSTİYORUM

HAKARET SUÇUNUN CEZASI NE KADAR?

HANGİ SÖZLER HAKARET SAYILIR?

TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR MİYİM?

Türk ceza kanunu hakaret suçunu “Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek

nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref

ve saygınlığına saldırmak” olarak tanımlamıştır.

Hakaret suçu bir kimsenin yüzüne karşı yapılabileceği gibi gıyabında da yapılmış olabilir.

Günümüzde sosyal medya aracılığıyla hakaret edildiğine de sıkça rastlıyoruz. Bu hakaret

kişiye direkt mesaj olarak da gönderilebiliyorken, facebook, instagram, twitter gibi

uygulamalardaki resimlerin altına yorum şeklinde de yazılabiliyor. Bazen de bir haber

sitesinde siyasiler ile ilgili bir haberin altına yorum şeklinde hakaret içeren sözler

yazılabiliyor.

Örneğin geçmiş yıllarda bakmış olduğum bir davada Cumhurbaşkanı ile ilgili bir haberin

altına “bunlar çalıp çırpma zihniyetinde olan kişiler” şeklinde yapılan bir yorumdan dolayı

sanık 1 yıl 1 ay hapis cezası almıştı. Hakaret suçu Cumhurbaşkanına yapıldığı için ve bu

suçun cezası kanunda ayrıca düzenlenen bir madde ile daha yüksek olduğu için böyle bir ceza

verilmiş ancak ceza sanığın sabıkasız olması nedeni ile ertelenmişti.

HAKARET SUÇUNUN CEZASI NE KADAR?

Hakaret suçunun cezası üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Ancak bu suç

kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve

kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin

emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, kişinin mensup bulunduğu dine göre

kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

Hakarete uğradıysanız şikayetiniz neticesinde sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda

sanığa mahkemece genellikle alt sınırdan ceza verilir. Tabi ki hakaretin ağırlığı ve hakimin

takdiri de değişkenlik yaratabilir. Verilen bu ceza kısa süreli hapis cezası olduğu için hükmün

açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir ve sanık yargılama giderleri ödemek dışında (5

yıl süre ile yeni bir suç işlemediği takdirde) ceza çekmez. Ancak karar kesinleştikten sonra bu

mahkeme ilamını dayanak göstererek tazminat davası açabilirsiniz. Türkiye’de tazminat bir

zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağından büyük miktarda tazminatlar beklememenizi

tavsiye ederiz.

ŞİKAYETÇİ OLMAK İSTİYORUM

Hakarete uğradığınızda şikayetinizi ikametinize en yakın polis karakoluna giderek

yapabilirsiniz. Ancak karakola gitmek ve polis memurlarının kendi tutanak altına alacağı bir

şikayet talebini istemiyorsanız bulunduğunuz şehirdeki adliyeye giderek savcılık müracaat

bürosuna “şikayet dilekçesi” vererek de şikayetçi olabilirsiniz. Şikayet dilekçesi örneğini

burada bulabilirsiniz.

Şikayet dilekçenizi verdikten sonra mahkeme konunun çözümü için uzlaşma bürosundan bir

uzlaştırmacı görevlendirecektir. Uzlaştırmacı sizi ve sanığı arayarak uzlaşmaya davet

edecektir. Eğer uzlaşmacının uzlaşma talebini kabul etmez iseniz davanız mahkemede devam

edecektir. Uzlaşmayı kabul etmeniz durumunda uzlaştırmacı size şartlarınızı soracak ve size

uygun bir uzlaşma tutanağı düzenleyecektir. Bu tutanak mahkeme ilamı yerine geçmektedir.

HANGİ SÖZLER HAKARET SAYILIR?

Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve

saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak

gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi

olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri

veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça,


onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya

sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.

Yargıtay tarafından yapılan bu yorumdan sonra Yargıtay’ın hakaret olarak değerlendirdiği

sözlerden bazı örnekler verelim;

Lavuk

Yosma

Zibidi

Puşt

Orospu

Kaltak

Pezevenk

Kahpe

İbne

Hödük

Gavat

Dürzü

Dümbük

Deyyus

Denyo

Dangalak

Dallama

Angut

Yavşak

Bunların yanında tüm sinkaflı küfürler de hakaret kapsamında değerlendirilmektedir.

HAKARET SAYILMAYAN SÖZLER

Hakaret olarak kabul edilmeyen ve yaygın olarak kullanılan kelime “terbiyesiz” kelimesidir.

Bunun yanında “adam mısın?” “adam değilsin” gibi kelimeler de hakaret olarak

değerlendirilmemektedir.

Yargıtay tarafından hakaret olarak değerlendirilmeyen sözler ile ilgili olarak da bazı örnekler

vermek gerekir ise;

Olay günü sanığın, şikayetçi polis memurlarına hitaben "ne var yine, niye yolumu kesip

duruyorsunuz? Sizin yaptığınız insanlık mı? Böyle bir terbiyesizlik var mı? Ne var ne oldu

da beni şimdi durduruyorsunuz? Siz gidin kürtlere bakın, Uğrak Bar ile uğraşın, polisin

anasını avradını ....... diye küfür ediyorlar onlara bir şey yapmıyorsunuz, bize gelince hiç

rahat vermiyorsunuz, benden ne istiyorsunuz, gidin başımdan lan” şeklindeki sözlerin

şikayetçilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba söz

niteliğindedir ve hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır.

Cumhuriyet savcısı olan katılana hitaben yazdığı mektupta geçen "işgüzarlık ederek, kurum

öğretmenini kurtarma gafletinde bulunarak” şeklinde ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin,

katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret

suçunun unsurları oluşmamıştır.

Olay günü sanığın, kendisini adliyedeki duruşmaya götürmek isteyen jandarma personeli

müşteki M.. S..'e söylediği kabul edilen "sanane lan benim ismimden, neden benimle

uğraşıyorsun" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve

saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurları

oluşmamıştır.

Olay günü sanığın, mağdur infaz koruma memurlarına söylediği kabul edilen "biz burada esir

değiliz ne artistlik yapıyorsunuz lan" şeklindeki ifadelerinin mağdurların onur, şeref ve

saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurları

oluşmamıştır.


Yargılamaya konu somut olayda; mahkemenin kabulüne göre sanığın çalıştığı hastahanenin

başhekimi olan katılana hitaben söylediği “Allah sizi bildiği gibi yapsın ” şeklindeki sözün,

katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek tarzda somut bir fiil isnadı ya da

sövme içermeyip "beddua" niteliğinde olması dolayısıyla hakaret suçunun unsurları

oluşmamıştır.

Olay günü sanığın, doktor ve sağlık memuru olan mağdurlara söylediği kabul edilen

"bakacaksınız lan, konuşma benle, işini yap, anam mı bakacak, sen bakacaksın" şeklinde

ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide

edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır.

Yargılamaya konu somut olayda; sanığın polis olan mağdurlara yönelik kullandığı ''siz

kimsiniz, ne oluyorsunuz” biçimindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın

müştekilere yönelttiği sözlerin, onların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta

olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış niteliğindedir ve hakaret suçunun

unsurları oluşmamıştır.

Görülmekte olan bir davada müşteki olan sanığın, taleplerinin mahkeme heyeti tarafından

reddedilmesine tepki olarak söylediği "Mahkemeler hiç kimsenin babasının çiftliği değildir”

şeklinde ve ağır eleştiri ve yakınma niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve

saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurları

oluşmamıştır.

Olay günü sanığın katılanlara “şimdi aynasızlarda önümden geçiyor” şeklinde ve kaba hitap

tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta

olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır.

Sanığın, kendisine Sosyal Yardımlaşma vakfından yardım çıkmadığını öğrendikten sonra ilçe

Kaymakamı olan müştekinin odasına girerek müştekiye hitaben söylediği "sen nasıl

adamsın" şeklindeki ifade bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılana yönelttiği

sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, sızlanma

niteliğindedir ve hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır.


Adana boşanma avukatı

Adana ceza avukatı

https://avukat-mustafa-akcal-hukuk-burosu.business.site/

15 Ekim 2018 Pazartesi

İDDİA VE SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ VEYA DEĞİŞTİRİLMESİ


HMK m. 141-­ (1) Taraflar, cevaba  cevap  ve ikinci cevap  dilekçeleri ile  serbestçe; ön  inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.


(2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.

DİKKAT:

·           Burada aslında üç aşamalı bir durum söz konusu, ancak bu üç aşamayı yazılı ve basit yargılama usulleri bakımından ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekmektedir.

·           Birinci olarak, dilekçeler aşamasında, karşılıklı olarak serbestçe değiştirip geliştirilebilir.

·           İkinci olarak, Ön inceleme aşamasında, karşı tarafın açık rızasıyla, yasak aşılabileceği gibi, bir taraf mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemişse, diğer taraf bu iddia veya savunmasını değiştirip genişletebilmektedir.

o    Bu aslında, gelmeyen taraf için bir yaptırımdır. Onun gelmesinin sağlanması için yapılmıştır.

o    Ön inceleme aşamasında da ıslah mümkündür.

·           Son olarak, tahkikatta, ancak açık rıza ve ıslah ile, iddia veya savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağının aşılabilmesi mümkündür.

Davayı Genişletmenin ve Değiştirmenin Yasak Olmadığı Haller

‐ Talep edilenden başka bir şeye de hüküm verilebilen haller (örneğin, boşanma yerine ayrılık kararı verilebilmesi)

-­ Re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu davalar (örneğin, babalık davası, evlilik birliğinin korunması davası)

-­ Dava açılmasından sonra doğan vakıaların ileri sürülmesi

-­ Talep sonucunun daraltılması

-­ Dava dilekçesindeki vakıaların delili niteliğinde olayların ileri sürülmesi

-­ Hukuki sebeplerin değiştirilmesi


-­ Asıl vakıaya zımnen dâhil olan vakıaların ileri sürülmesi

Süreler hakkında karar

HMK m. 142-­ (1) Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hakim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek  karara  bağlar.

Adana boşanma avukatı
Adana boşanma avukatı
Adana boşanma avukatı
Adana ceza avukatı
Adana ceza avukatı
Adana ceza avukatı
https://avukat-mustafa-akcal-hukuk-burosu.business.site/

KARŞI DAVA


KARŞI DAVA:

Açılmış, derdest bir davanın davalısının, cevap dilekçesiyle, derdest davanın davacısına (asıl davacıya) belli şartlar dahilinde, kendisinin de dava açmasıdır.
ŞARTLARI: (HMK m. 132) 
(1) Karşı dava açılabilmesi için;
a)  Asıl davanın açılmış ve halen görülmekte olması,
b)   Karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması, şarttır.
(2)    Belirtilen bu şartlar gerçekleşmeden karşı dava açılacak olursa, mahkeme, talep  üzerine yahut resen, karşı davanın asıl davadan ayrılmasına; gerekiyorsa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir. (3) Karşı davaya karşı, dava açılamaz.

Karşı davanın açılması ve süresi

MADDE 133-­ 

(1) Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır. 

(2) Süresinden sonra karşı dava açılması halinde, mahkeme davaların ayrılmasına karar verir.

DİKKAT:
·         Birinci mesele: Davalı, dilerse cevap dilekçesiyle, dilerse, cevap dilekçesini verdikten sonra fakat, cevap süresi içinde karşı dava açabilir.
·         İkinci mesele: Mahkeme iki şekilde ayırma kararı verebilir: (1) Karşı davanın süresinde açılmaması; (2) Karşı dava bakımından şartların mevcut olmaması

Asıl davanın sona ermesi

Asıl davanın herhangi bir sebeple sona ermesi, karşı davanın görülüp karara bağlanmasına engel oluşturmaz.

Uygulanacak hükümler

HMK'nın dava ile ilgili hükümleri, aksine özel düzenleme bulunmayan hallerde, karşı dava hakkında da uygulanır.
DİKKAT:
·       Karşı dava, her ne kadar cevap dilekçesi ile açılsa da, bağımsız bir davadır. Dava şartları,   bu dava bakımından ayrıca değerlendirilir.
·       Karşı dava açan, buna ilişkin harcı yatırmalıdır.
·       Bir davanın sona ermesi, diğerinin de sona ermesi sonucunu doğurmaz.
·       Kanun yoluna ilişkin sınırlar, her ikisi bakımından ayrı ayrı değerlendirilir.
·       Görünüşte tek bir hüküm verilir. Ancak, hükümde, her iki dava bakımından verilen karar, ayrı ayrı gösterilecektir.

Adana boşanma avukatı
Adana boşanma avukatı
Adana boşanma avukatı
Adana ceza avukatı
Adana ceza avukatı
Adana ceza avukatı